Tarih: 12.08.2025 21:21

Ali KUZENCİK yazdı: Ali Bülent'im...Can Şehidim…

Facebook Twitter Linked-in

DEDİM;
-GARDAŞ...HADİ GEL AVLUDA 
VOLTA ATALIM.

DEDİ;
-ALİ GARDAŞIM... VERDİĞİN "KÖSE KADI'YI" BİTİRMEK ÜZEREYİM.

Ali Bülent'im...Can Şehidim…Allah RAHMET eylesin...

Unutmak mümkün mü.! ASLA.! Çünkü unutmak; TÜKENMEKTİR.!

1978'de Ulucanlar'dan 2. koğuştan Can  ülküdaşımızdı.

Onunla hatıralarımız elbette çok var. Ancak ben onu Ulucanlar'da uzun süre ranzada kitap okuması ve düzenli hızlı yürümeli voltası ile ağırbaşlılığını çok severdim.

Dil-Tarih'li arkadaşlardan gelen kitap ve romanları paylaşırdım. "KÖSE KADI" romanını ne çok sevmişti. Haçlılarla mücadele eden romandaki korkusuz serhat boylarındaki "Uç Beylerine" ne çok imrenirdi.

Türk Tarihine düşkün olunca benimde TARİH  bölümü öğrencisi olmamdan, kitap paylaşmamızdan ve Sevgili Selahattin ARPACI Başkanımızın  yönetiminde birlikte bulunmamızdan dolayı aramızda ülküdaşlık, gönüldaşlık bağı daha da güçlendi.

Ankara/Ulucanlar'dan Kırşehir'e gönderdiler. Oradan firar etti.

Daha sonra yakalandı. 12 Eylül'de MAMAK'ta akıl almaz işkencelere maruz kaldı.!

Mamak Cezaevinde sabaha yakın kapatıldığı hücreden alınarak, Ankara Merkez Cezaevinin infaz bahçesine götürüldü. Ülküdaşımızı burada idam ettiler. Şehitler kervanına bir yiğit daha katılıyordu. ÜLKÜDAŞIMIZA ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM

 

Mamak mahkeme salonunda "vatan sevdalılarına" bir gözü KUDUZ köpek diğer gözü ENGEREK yılanı gibi bakan savcı Nurettin Soyer, hakim müsveddesi Hamdi Sevinç, merhametsiz Mamak komutanı Albay Raci Tetik, işkenceci Pol-Der'li başkomiser ve amirler Zeki Kaman-Dürüst Oktay'ı vs iğrenerek, LANETLE anıyorum.!

Başta şehidimiz Ali Bülent ORKAN olmak üzere ülküdaşlarıma akılalmaz işkenceler uygulayan bu zavallıların bazıları "yorganlara bulaştırarak" ve bir kısmı ailelerinden boşanarak kimsesiz ve sevgisiz bir şekilde GEBERMİŞLERDİR.!

Darbeci din düşmanları Allahın adaleti… yüzlerinden nuru alır, altına bez bağlatır, yataklara pisletir, lanetli kavmin kırıntıları...

Bu dünya ölümlü  dünya. Size de kalmadı efendiler.!

Geçen dönem…Nurettin Soyer'in oğluna oy veren, verdiren kimseleri asla ülkücü olarak görmüyorum, yalandan şehitlerimize paylaşım yaparak anmalarını kabul etmiyorum.

Onları… sinsi münafık Dırar Mescidi'nin günümüz fitne fesat temsilcileri olarak görüyorum.

Canlar...Kinci insan değilim ama ülküdaşlarıma yapılan işkenceleri ve zulmü ASLA affedemiyorum.!

1970'lerdeki ülküdaşlarımın mücadelesi bir kahramanlık destanıdır.

O yıllarda ülkücü mücadelede yer almış olanların hepsi birer kahramandır.

1970'li yıllarda o şanlı mücadelenin içinde yer almış olmaktan her zaman gurur duydum.

Bu durum benim en şerefli mirasımdır.

O YILLARIN…HAYALİ, DOSTLUĞU, YAŞANMIŞLIĞI VE ÜLKÜDAŞLIĞI 
CİHAN DEĞER.

Dava ve ülkü arkadaşlarımıza karşı bitmeyecek bir vefamız, eksilmeyecek bir muhabbetimiz vardır…Her vakit duamız odur ki;
Hak etmeyeni sevdirme bize Yarabbi.

Öyle yapmacık sevgiler, göstermelik saygılar pek tutmaz Ülkü Ocaklının yüreğinde. Ülkücü sevdimi "yürekten" sever….Yürek başka birşey…

Popüler kültürün dayatmalarını pek göremezsiniz BOZKURT Yüreklerde.

Ülkü Ocakları…Mazinin iftihar edilecek övüncünü atiye taşıyan kutlu bir kervanı menzile ulaştırmaya ant içmiş vatan evlatlarının ilk göz ağrısı, ilk sevdası, ilk mekanıdır.

Hayatta dünyanın merkezinde olmak önemli değil… Bizi seven insanların kalbinin merkezinde olmak önemlidir.

Bir Kerkük hoyratının;
"Bu alma dört olaydı
Karnıma dert olaydı
Boynuma vuran cellat
Keşke bir mert olaydı."
diye ifade ettiği gibi,

Ebû Cehil  vahşetinin ve Ebû Lehep hiddetinin varisi olan bölücü, hain DDKD(Bugünkü PKK) DEV-GENÇ Türk Milletinin canına kastetmek için her fırsatı kullanmışlardır.

12 Eylül öncesinde,gençken yaşlanmıştık. Civan ülküdaşlarımızı kara toprağa vermekten ve Karşıyaka Mezarlığını komşu kapısı yapmaktan.

Şimdi vatani görevini yapan delikanlıların bedenleri bir "gül bahçesine" girercesine seriliyor vatan toprağına.!

Mesele...Türk Vatanının bütünlüğü, Türk Devletinin ve Türk Milletinin bekasıdır..

1980 öncesi de buydu, şimdi de bu… Bugün, aktörlerin makyajları ve sahneleri değişti sadece.

Değişmeyen bir şey var;
Vatanını canından aziz bilen  "VATANPERVER TÜRK EVLATLARI."

Dün Çanakkale ve Sakarya'da nasıl şehit düştüler ise bugün Hakkari-Şırnak-Mardin-Ankara-İstanbul-Adana-İzmir-Trabzon-Suriye ve Irak'da şehit oluyorlar.

Tek bir farkla; O gün düşmanlar ve hainler dışarıdaydılar ve yabancıydılar.

Dün de bugün de yürek yangını hep bize düşer, hamaset ise yalancı beylere. Bu memleketin asil evlatları yurdu yaşatmak için bin yıldan fazla can verirken, birileri ise boş laf üretiyor.

Şehitlerimizin katilleriyle kolkola giren İP'siz, SAP'sızlar.! Ruhi Ağabeyden; Fırat kardeşimize kadar mübarek şehitlerimizin adını ağzınıza almayın.!

Zaten yakışmıyorda! Çok komik oluyorsunuz!

Yeniden aziz şehitlerimize dönersek, Yunus Emre der ki;
"Bu dünyada bir nesneye 
yanar içim göynür özüm,
Yiğit iken ölenlere gök ekini 
biçmiş gibi"

Cenab-ı Allah'ın "topraktan geldiniz, toprağa döneceksiniz" buyruğuna en büyük sevgilinin, Hz.Peygamberin yanına dönmelerinde şehitlerimizin zerre üzüntüleri yoktur..

Belki  şehit olmalarına sebep, kendi vatanlarında, kendi bayrağı altında yaşayanlardan gelmiş olmasıdır tek üzüntüleri..

-Mahpushaneleri…TAŞMEDRESEYE çeviren iman ve aksiyon adamlarını, 
-Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresine inanmış bu uğurda candan ve yardan vazgeçmiş "Ülkü Gülü Civan Yiğitleri" saygıyla sevgiyle hürmetle ve rahmetle anıyorum.

Bu yüzden derim ki;

Peygamber miraca çıktı ÜMMETLE döndü,

Yunus buğday için gitti HİMMETLE döndü,

Elbet bütün insanlar gitti bir yerlere,

Kimi ELİBOŞ kimi CENNETLE döndü.

Yarım asrın tecrübesiyle deriz ki;
Her ağız "ülkücülüğü" tarif edemez, daha doğrusu bu söz her ağıza da her bünyeye de yakışmaz.

O, bir zor zanaattır. 
O, aşık olmaktır, fedakarlıktır, istememektir, karşılıksız sevmektir, ölümle eğlenmektir, kutsalları şu ki;

-Vatan için yaşayıp millet için ölümü göze almaktır, 
-Dünyanın bütün makamlarını elinin tersiyle itebilmektir,
-Yokluğa ve hiçliğe talip olmaktır, 
-Göz önünde olmamaktır,
-Paylaşırken geride durmayı bilmektir, 
-Nefsine galip gelmektir, 
-Hoş görmektir... 
Ha diyeceksiniz ki böylesi de 
var mı.? Her elinizi attığınız yerde böylesi olsa idi dünya bu kadar rezil olmazdı... ÜLKÜCÜ, AZ BULUNANDIR.

Yarın 13-Ağustos…
Yukarıdaki ulvi özelliklere sahip olduğunu yakınen bildiğim Ulucanlar'dan koğuş arkadaşım gönüldaşım rahmetli Ali Bülent ORKAN kardeşime Allah rahmet eylesin…Kabri nur, ruhu şad, Nezd-i İlahi'de Makamı Âli olsun inşallah.

Meram Bağları'ndan;
SEVGİLER

12-Ağustos-2025
Taş Medreseli Tarih 
Öğretmeni:
Ali KUZENCİK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —