Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof.Dr. Mevlüt Karakaya, "Genel Başkanımız Devlet Bahçeli bugüne kadar ne söylemişse doğru çıkmıştır" dedi.
MHP Mamak İlçe Başkanlığında devir teslim törenine katılarak bir konuşma yapan Prof.Dr. Karakaya, Terörsüz Türkiye idealinin gerçekleşeceğine inandıklarını ifade ederek "Terörsüz Türkiye'yle; Türkiye'nin bölgesinde güç olacağına, küresel yeni dünya düzeninde söz sahibi olacağına inanıyoruz" diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof.Dr. Mevlüt Karakaya, konuşmasında şunları söyledi:
"Biz 47 yıldır bir terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Bu süreçte canımızı verdik, malımızı verdik, şehitler verdik. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, minnetle anıyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı iletiyoruz.
Bu süreçte iki trilyona yakın ekonomik kaybımız oldu. Biz elbette bugüne kadar ekonomik kayıplarımızı konuşmadık; canlarımız giderken.
Ama içinde yaşadığımız ekonomik şartlarda, birileri sürekli olarak emeklileri, çiftçileri, memurları, işçileri gündeme getirerek, ekonomiden bahsediyor. Ama bunu söylerken hiçbir zaman dönüp terörle mücadele için verdiğimiz ekonomik kayıpları konuşup, terörün sonlanmasını istemediler.
Terörsüz Türkiye için Sayın Genel Başkanımızın bir çağrısı oldu. Terör örgütüne dedi ki; sen silahı bıraktığını, terör faaliyetlerinden vazgeçtiğini açıkla" dedi. Bu tek taraflı bir çağrıydı.
Kimseye söz verilmedi. Bugün ne konuşulacaksa millet iradesinin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda konuşulacak. Kim var bu komisyonda bizlerin oy verdiği ltemsilcilerimiz var.
Yeni bir dünya düzeninin kurulmaya çalışıldığı bu dönemde, Türkiye'nin tek bir şeye ihtiyacı vardı! O da; bekası için geleceğini garanti altına alması, bunun için de iç cephesini güçlendirmesi gerekiyordu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın iç cepheyi güçlendirme söylemiyle birlikte Sayın Genel Başkanımız bu konuda çağrısını yaptı. Bu çağrı Türk milletinin geleceği, bekası ve kardeşliği için yapılan çağrıdır. Biz bugün diyoruz ki; Milli Birlik, "Asırlık Kardeşlik" diyoruz. Dün de aynı şeyleri söyledik. Milliyetçi Hareket Partisi'nin bundan onlarca yıl önceki, geçtiğimiz seçim dönemlerindeki sloganlarını, söylemlerini hatırlayın. Şu değil miydi? "Bin yılda karıldı bu ülkenin harcı, ayrıştırmak kimin harcı", diyen Milliyetçi Hareket Partisi değil miydi? Bugün söylediklerinde bir farklılık var mı?
Biz Sayın Genel Başkanımıza güveniyoruz.
Sayın Genel Başkanımızın öngörülerine inanıyoruz. Devlet Bahçeli bugüne kadar ne söylemişse doğru çıkmıştır. Başta karşı çıkanlar daha sonradan, yıllar sonrasından söylediklerinin ne kadar da doğru olduğunu hep teyit etmişlerdir.
Onun için biz bu sürece inanıyoruz. Biz Terörsüz Türkiye idealinin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Terörsüz Türkiye'yle; Türkiye'nin bölgesinde güç olacağına, küresel yeni dünya düzeninde söz sahibi olacağına inanıyoruz.
Bizim derdimiz ülkenin geleceği, bekası. Bugün Milliyetçi Hareket Partisi'nin duruşunu farklı biçimlerde değerlendirenler, dün bunların masalarında oturanlardır. Allah göstermesin seçimi kazanmış olsalardı şimdi birlikte bu ülkeyi yönetiyor olacaklardı. Altılı masada kim kiminle beraberdi? Birlikte görmedik mi?
Sayın Genel Başkanımız geçmişte bir partinin kapatılması için tek başına mücadele etmedi mi? Anayasa Mahkemesi bir türlü karar vermeyince çok, anayasa mahkemesi de kapatılsın demedi mi? Bunlar o zaman hep karşı durmadı mı? Bunları söylediği günlerde; bugün genel başkanımıza, partimize, sürece laf edenler o gün karşı durmadılar mı? Parti kapatmaya karşıyız demediler mi? Peki dün aynı parti Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kürsüsünden PKK'nın temsilcisi gibi konuşurken bir tane laf ettiler mi?
Peki bugün PKK tasfiye kararı aldı. Partisi de Türkiye Partisi olup Türkiye'nin anayasasına, hukukuna, kanunlarına uygun hareket edecekse ve Terörsüz Türkiye gerçekleşecekse bundan neden rahatsız oluyorsunuz?
Terör örgütü bakın bugün dünyanın gözü önünde, tüm ajansların önünde kongresini topladı ve fesih kararı aldı. Tüm dünya bunu izledi. Temsili olarak, simgesel olarak silah bıraktıklarını ve silahlarını temsilli bir şekilde yaktıklarını yine dünyaya gösterdiler. Işte bundan sonrası Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kalmıştır."