Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus44@gmail.com

Ali KUZENCİK yazdı: HİİİÇ UNUTMADIM!

Ali KUZENCİK yazdı: HİİİÇ UNUTMADIM!

Ali KUZENCİK yazdı: HİİİÇ UNUTMADIM!
SİYASET 13.09.2025 22:05:00 0

ATAMIZ FATİH SULTAN MEHMET 
HAN’IN TÜRBESİNDE “ELİ KIÇINDA” ÇİRKİN GÖRÜNTÜYÜ VE TEKMEYİ 
BİR TÜRK OLARAK YILLARDIR HİİİÇ UNUTMADIM!

-AKILSIZ İTİ YOL KOCATIR, 
-AKILSIZ POLİTİKACIYI HIRS 
BİTİRİR!

Aziz Türk Milleti’nin çok sevdiğiği ve Peygamber Efendimizin övdüğü komutanın kabrinin bulunduğu bu kutlu mekana iki eli arkasında bağlı girmek çok çirkin bir davranıştı.!

Ayrıca…Türbenin bahçesine girer girmez…Cennetmekan Atamız Fatih’in kabrinin bulunduğu türbeye yürürken aniden türbenin temeline tekme! YouTube de o çirkin video hala duruyor…EDEP YAHU!

Durumunu çıkarına göre ayarlayan bazı siyasi kişilikler var ki; 
-Çiğ kişilikli, hazımsız,kompleksli olurlar.!
-Çevrelerindeki kalabalıklar arttıkça egoları daha çok şişer,
-Giderek kendilerini “seçilmiş kişi” zannetmeye başlarlar.

Atina’yı komşu kapısı yapan ve Türk düşmanı Makarios’un heykelini diken bu zat için Sadi Şirazi der ki;
“Düşmanlarınızla oturup,kalkan, sizin dostunuz olamaz” sözüne 50 yıldır “yakın tarihi yaşayarak” şahit olmuşuzdur.

Tarihi iyi öğrenmek ve ders almak gerekir!

-Kudüs'e girdiğinde ilk olarak Selahattin Eyyubi'nin mezarını tekmeleyen “BİZ YİNE GELDİK” diyen İngiliz Generali Allenbi'yi unutmamak gerekir..

-Yine Bursa'yı işgal ettiklerinde Osman Gazi ve Orhan Gazi'nin sandukalarını tekmeleyen Venizelos’un subay oğlu Sofokles’i unutmamak  lazım.

Yunansever ve bölücüsever 
fitne/münafıklar zamanla tarihin “siyasi kişilik çöplüğünde” yerini alacaklardır Allah’ın izniyle.

Dualı ve şühedalı bir kutlu Anadolu topraklarına ve bilhassa Dersaadet İstanbul’a resmen ihanet edenlerin sonu ne acı ve ne rezilcedir.!

Allah bize bunları tek tek seyr-i alem yapacak.! Bizde ibretle izleyeceğiz sonlarını.

Zilletli bir yükselişin bilinen akibeti sadece düşüş değil, ani ve acıklı bir çakılmadır. Vatana ve bilhassa güzel beldesine ihanet edenler buna müstahaktır.

Beceriksizliğinden dolayı padişah Abdülaziz tarafından sürgüne gönderilen Serasker katil Hüseyin Avni Paşa’nın dediği gibi;”DİNİM KİNİMDİR” sözünden hareket ederek onların gözünü kör, kulağını sağır, dillerini lal eylemiş.

 

Aynı bugünkü Erdoğan ve Devlet Bahçeli düşmanlığı gibi.! DİNİM KİNİMDİR diyen alçaklar sürüsünün umurlarında bile değil, devlet, millet...

Herhangi bir milli değerleri ya da erdemleri yok bu haraç ve rüşvet yiyenlerin! Bu ekibin bütün dünyaları MASA-KASA-NİSA üçlüsü! Yani Makam-Para-Kadın…

Kör ve sağırlar. Kendi seslerinden başka bir sese, görüntüye, insanlıkla alakalı ahlaki bir değere tahammülleri de yok.

-Utanmıyorlar ve yüzleri kızarmıyor.

Bugün olduğu gibi…
Birgün mutlaka suret-i haktan görünen Dırar Mescidi’nin fitne-münafık bölücü ve rumsever cemaatinin maskeleri yavaş-yavaş düşmektedir.!

-O ensesi kalınlar ki; erkeğiyle kadınıyla, memleket yanarken bir deste otu yanmayan tiplerdir…

-Onlar hep işinde gücündedir maşallah; işleri her daim tıkırındadır. 
-Fakir halk çocukları cephelerde kırılırken, ölmeyip sağ kalanlar da kolunu bacağını, gözünü yüzünü cephelerde bırakırken,
-Ensesi kalınların kolları her yere uzanır, kendi kurdukları fırkayı/partiyi kapatıp, her kapıdan içeri girerler! -Kızlarına ve oğullarına nice yüksek paralarla tarihi üniversitelere sahte geçiş yaptırırlar ve diplomalarını kolaylıkla alırlar.

Keyifler de tıkırdır her zaman; 
Çeşitli sofralarda doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yerler, içerler, eğlenirler.

Sadece doymak bilmez bir iştiha ile yemekle kalmazlar. Muhakkak “BU MEMLEKET NASIL KURTULUR” nutukları da eşlik eder kuş sütünün eksik olmadığı sofralarına.

Hükümetler kurar, hükümetler düşürürler; atar tutar, asar keserler!

Söze ‘AZİZİMMM’ diye başlayıp tarihten, bilimden, edebiyattan, sanattan, dinden, kültürden yüksek yüksek fikirler serdederler.

-Yeri geldiğinde “VATAN-MİLLET-SAKARYA” nutukları atmaktan bir an geri durmazlar. 
-Sanırsınız ki ha deyince kendini vatan için ateşe atmaya hazırlar bu kent uzlaşıcı bölücüseverler.!

-Bu zihniyet Dırar Mescid’den beri fitne münafıklık üretirler! 
-Öze değil kabuğa bakarlar.
-Elbette akıl tutulmasına ve teslimiyetçilik girdabına düşmüşlerdir.

“BEN GİDERSEM İSTANBUL BATAR” diyene şehirle içiçe olan tarihi  Karacaahmet gibi mezarlıklar, çevrelerinde yaşayan insanlara bu dünyanın “geçiciliğini” fısıldar.

Her zaman dediğimiz gibi;
Ucuz insanların üzerine kurulan hayaller kişiye-kuruma-teşkilata ve devlete pahalıya patlar.!

Gençlik yıllarımızda kavgamızın şehri Başkent Ankara’da defalarca şahidiz ki…Akşam İKBÂL MEYHANESİNDE NARA ATANLARIN…sabah uyandığında nasıl “tepetaklak” gitmeleriyle ilgili ne de güzel söylemiş Urfalı Şair Nabi;

“Bağ-ı dehrin, hem hazânını hem baharını görmüşüz,

Biz neşâtında, gamında rüzgarını görmüşüz,

Çok da mağrur olma kim meyhane-i ikbâlde,

Biz hezârâni mest-î mağrûrun humârını görmüşüz.”

KİBİR...Kendini  beğenme ve  
bir nevi hastalık belirtisidir.

Bu ya aşağılık duygusu denilen bir saplantının değişik bir biçimde tezahürü veya cehaletin, aldanmanın bir sonucudur.

Kibir ve gurur..Kabalığın, hamlığın, yetişmemişliğin, hayalperestliğin tezahürüdür.

Demokrasi saygı ve tahammül sistemidir… Bundan nasibini alamayanların üslubu hastalıklıdır.

Hz. Pir Mesnevi’de der ki;
“İKİ ŞEY MÜHİMDİR…
*Birincisi Okyanus gibi bol
HAYSİYET,
*İkincisi elif gibi dimdik
ŞAHSİYET.!”

Ancak bu özellik makam ve para hırsı doruk noktasında olan Ekremous ve bölücü kent uzlaşıcı adamlarında nerdeeee!!

Dahili ve harici olaylara bakış açıları tamamen İngiliz ve Amerikan at gözlüğü kullanmaları.

PARA ve MAKAM için tüm değerlerini satacak insanların “dava, ideoloji, insanlık, erdem, ahlak” gibi kavramlar üzerinden nutuk atmaları yüzsüzlüktür ve tiksinti vericidir.!

Meğer utanmak ne büyük şeref. Ondan mahrum olmaksa ne iğrenç bir zilletmiş.!

Hz. Aişe anamıza iftira atan ama ölmeden önce oğluna “Hz. Peygamberimizin gömleği ile kefenlenmeyi vasiyet eden” Abdullah bin UBEYY’ye haliniz ne kadar da benziyor bu kibirli narsist Ekremous!

Ayrıca…Ülkesine hizmetkâr olan devlet adamlarına çemkiren kibirli/narsist meymenetsizlere deriz ki;

“VE LA GALİBE İLLALLAH”
Galip olan sadece Allahtır.! Herkesin bir planı varsa Allah’ın da vardır. Kul hesabının üstünde kutlu bir hesap vardır.

Bizi bizden olanlar idare ettiği sürece, tarih de talih de bizden yana olacak, inşallah.

SÖZÜN ÖZÜ…Bilge Lider Devlet BAHÇELİ Bey ne de güzel der:

“-Hiç kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değildir.

-Hukuk ile demokrasiyi, adalet ile sandığı, milli iradeyle mülkün temelini cepheleştirmek, hatta çatıştırmak için beşinci kol faaliyetine tevessül etmek yaygın şiddet olaylarına, yoğun istikrarsızlık tablosuna ve yıkıcı krizlere çağrıdır.

-Türk yargısına güvenim tamdır. Mahkeme marifetince suç sabit görülesiye kadar masumiyet esastır.”

-Devletimiz büyüktür Allah’a çok şükür…Devletimiz süre verir…Sonra “kadife eldiven içinde demir yumruk.”
-Artık kadife eldiven mi? Demir yumruk mu? Mahkeme sonunu “sabırla” beklemek gerekir ama “görünen köy, kılavuz istemez” der Aksakallılarımız…

Hani…Dede Korkut Ata der ya;
“BABA MALINDAN NE FAYDA,
BAŞTA DEVLET OLMASA.”

Allah devletimize zeval vermesin…

Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER

13 Eylül 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK

Anahtar Kelimeler: KUZENCİK yazdı: HİİİÇ UNUTMADIM!
Haberi Sesli Oku

YAZARLAR