KÜRESEL GÜÇLERİN YENİ DÖVİZ OYUNU! - 6

Mehmet Ayhan GÜNAYDIN, Küresel güçlerin döviz ve ambargo oyunları ile kurumları, hükümetleri ve dünyayı manupüle etme çabalarını yazdı.

KÜRESEL GÜÇLERİN YENİ DÖVİZ OYUNU! - 6
GÜNDEM 3.04.2021 00:13:14 0

Bırak Beni Haykırayım

Ben en hakir bir insanı kardeş sayan bir ruhum;
Bende esîr yaratmayan bir Tanrıya iman var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar;

Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim kesilmez.

Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et;
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;

Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir,
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk;
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!..

Mehmet Emin Yurdakul

***

Küresel Güçlerin Döviz ve Ambargo Oyunları İle Kurumları, Hükümetleri ve Dünyayı Manupüle Etme Çabaları Hakkında (6)

15 Temmuz günü;
Ülkemizdeki piyonlarından biri olan FETÖ terör örgütünü kullanarak Okyanus Ötesi planla gerçekleştirilmeye çalışılan darbenin önü, önceki darbelerin ve özellikle 1980 darbesinin acı hatıralarının bilincinde olan MHP Lideri Devlet Bahçeli?nin karargâhına koşup dik duruş sergileyerek Ülkücüleri sevk ve idaresinin öncülüğünde kesilince ülkede pek çok şey değişti.

Tabi dünyada da...

MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından;
? -Bu kez sizin gayri meşru çocuklarınız başaramadı ve asla başaramayacak? denilerek küresel güçlere seslendiği konuşması ile tarihe kaydedilen çirkin kalkışma sonrasında;

Bu güne kadar meşruiyetini ve siyasi ikbalini dışarda arayan kesimler, dış güçler tarafından kullanma sürelerine son verildiğini anlayıp titreyip kendilerine geldiler tıpkı Saddam ve benzerleri gibi bir sonla karşı karşıya olduklarını anlayıp Milli politikalara yöneldiler.

Anlaşıldı ki ?Türk?e Türk?ten başka dost yok?

Böyle olunca yani siyasette Milli politikalara yönelinince haliyle konunun uzmanı siyasi görüş ve Liderinin söylemleri doğrultusunda hareket edilmeye başladı...

Yıllardır yapılan ve ülkeyi felakete sürükleyen yanlışlardan birer birer geri dönülmeye başlandı.

Açılım rezaleti sona erdi, çözüm sürecinin ülkeyi çözdüğünün bilincine erildi bundan vaz geçildi.

Teröriste ve işbirlikçilerine karşı tavır alındı...

Kentlerde ve dağlarda palazlandırılan katillere karşı yıllardır durdurulan operasyonlara yeniden hız verildi.

Daha önceden ?-Ne notası veriyorsunuz müzik notası mı?? zavallılığına işaret eden söylemlerden ?Türkiye Cumhuriyeti Devleti? ve onun büyük milleti olduğumuz hatırlanarak varlığımızı tehdit eden konularda sınır ötesi operasyonlara geçildi.

Bu söylediklerimiz yıllardır her konuda olduğu gibi ülke ve millet adına doğruyu ve yapılması gerekeni işaret eden MHP Lideri Devlet Bahçeli?nin adeta iktidarı itekleyerek yol göstermesi ve desteği ile gerçekleşti...

Hareketinin Liderliğine seçildiği gün;
- ?Önce Ülkem ve Milletim, Sonra Partim Sonra Ben? söylemini ve bu doğrultudaki eylemini Türk siyasi hayatına kaydeden MHP Lideri Devlet Bahçeli?nin gösterdiği hedefler son zamanlarda Ülkedeki siyasi iradenin de yol haritası oldu...

TBMM?de gerçekleştirdiği Gurup konuşmaları, yaptığı basın toplantıları, anlık gelişmeler hususunda dikkat çekerek hemen müdahil olduğu yazılı açıklamaları ve sosyal medyayı kullanarak attığı mesajları dikkatle takip edilip hayata geçirilmenin yolları arandı.

Suriye?de oluşturulmaya çalışılan ve Türkiye?yi kuşatan kantonlara dikkat çekti;

Ordu harekete geçti. Fırat Kalkanı Harekâtı gerçekleşti...

Halep dedi, Başika dedi, Musul dedi gerekli adımlar atılmaya çalışıldı...

Güneydoğu ve Doğu illerinin kalkınmasına yönelik ekonomik teklifler önerdi, aynı şekilde deklare edildi...

Güvenlik, sosyal, kültürel konulardaki sıkıntıları ortadan kaldırmaya işaret eden hususlardaki teklifleri dikkatle incelendi hayata geçirilmeye gayret edildi...

Görünen o ki; 15 Temmuzda yaşanan travma siyaseti titretti, milleti kendine getirdi.

Milletine açılan savaşa göğsünü siper edip karargâhında karşılayan, Milliyetçi Hareket ve Lideri Devlet Bahçeli?nin, doğruluğu, dürüstlüğü, yiğitliği tescillendi.
Dünyayı ve gelişmeleri doğru okuyan, her sözü doğru çıkan Lider olarak, Feraseti, basireti ve haklılığı tarihe kaydedildi.

Türk milleti ve milleti uğruna serden geçen milletine sevdalı liderleri üzerine dönemin muktedirleri tarafından kurgulanan; oyun içinde oyun, tezgâh üstüne tezgâh ve kumpas kurma yöntemi asırlardır değişmedi...

Şu yaşadıklarımız; binlerce yıllık Türk tarihinde,  Milliyetçi Hareketin yarım asırlık mücadelesinde hep vardı.

Oyunlar kuruldu, Oyunlar bozuldu...

Başbuğ Alparslan Türkeş?in buna yönelik ikaz ve uyarılarını da çok iyi bilir samimi Ülkücüler...

Ne diyordu Başbuğ Türkeş;

?Ben Türk Milletini, sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye, rüşvet ve hile çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, ahlâktan mahrum bir hürriyete, tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum.
Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, hakikat yolu, ALLAH YOLU` na çağırıyorum. Modern medeniyetin en ön safına geçmek üzere sıçramaya çağırıyorum.
Türk Milletine Bizans? tan geçme bir hastalık vardır. Gevşeklik, lâubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele lâf söylemek...
Bu hastalık sizde de var. Bu hastalığı tedavi etmeniz lâzımdır. Bu hastalığı tedavi etmezseniz, kendinize yol seçiniz. Milliyetçi Hareket te bir saniye daha fazla kalmayınız.
Benimle dava arkadaşlığı edecekseniz, her şeyden önce vasıflı Türk olmaya mecbursunuz. Türk Milletini batıran, Bizans?ı batıran, Osmanlı İmparatorluğunu batıran hastalık budur.
"Türk milliyetçiliği meşru savunma, yüksek insanlık duyguları ve Türk Milletinin kendi tabii haklarının savunulması, korunması duygusu ve iradesinin, şuurunun bir ifadesidir."

"Biz aziz milletimize müreffeh, kuvvetli ve büyük bir Türkiye taahhüt ediyoruz; kendimizi millete adıyoruz. Ve Türklük yoluna başlarımızı koyuyoruz."

"Türk Devletinin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milletinin teminatı ve istikbali gençliktir."

"Milletler arasındaki mücadele şuurundan mahrum olan toplumlar başkasının boyunduruğu altına düşerler."

"Milletler, yabancı kuvvetlerin ordularınca yok edilmeden önce manevi ve fikri güçleri tarafından esaret altına alınırlar."

"Türk aydınları için batı`nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez."

"Türkiye`nin yükselişi ithal fikirlerle olmaz. Hiç bir yabancı, Türkün menfaatlerini Türk Milletinin kendisi kadar düşünemez."

"Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür."

"Toprak bütünlüğümüzü devletimizin ve milletimizin bölünmezliğini hedef alan hainlere karşı Türk Milleti olarak ayağa kalkmalıyız."

"Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş."

"Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır."

"Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle, bir ideoloji ile karşı çıkılır. Karşı fikir, kaba kuvvetle ezilemez. 

"Milliyetçilik reaksiyon değil, aksiyondur. Dinamik olmaktır. Türklük bedenimiz İslamiyet ruhumuzdur, Ruhsuz beden ancak ve ancak ceset olur.?

Bu oyunlar inmedi ki hiç sahneden
Sahnedeydiler, sahnedeler ve hep sahnede olacaklar...
Onlar tarafından oyunlar kurulacak
Ülkücüler, Türk Milliyetçileri ve Türk Milleti oyunları bozacak...
Türk milletinin üzerine oynanan oyunların, kurulan tezgâhların dünden farkı yok;
İçten vurmak, tökezletmek, sendeletmek için bu oyunlar hız kesmeden bu günde devam ediyor...

Türk milletinin sevdalısı, hizmetkârı ve onu tarihteki şanlı yerine oturtmak azmindeki Milliyetçi Hareket üzerine aynı mahfiller tarafından kurgulanan oyunlar ve kurulan tezgâhlar da tekrar tekrar sergileniyor...

Dün Hareketin banisi Başbuğ Alparslan Türkeş?e atılan iftiralar, sevdalısını yıkarak Türk milletini yıkma çabaları aynı şekilde devam ediyor Türkeş? siz MHP arayışları aynı nakaratla seslendiriliyor Hareketin Lideri Devlet Bahçeli?ye iftiralar atılıyor.

Güneş balçıkla sıvanamadığı için atılan iftiralar dün Başbuğ Alparslan Türkeş?te tutmağı gibi bugünde Hareketin lideri Türkmen beyi Devlet Bahçeli?de karşılık bulmuyor, tutmuyor.

Hareketin Liderliğine seçilip vebalini omuzlarına yüklendiği gün;
-?Başbuğumuzdan emanet olarak devraldığımız iki kurum vardır biri Milliyetçi Hareket diğeri Ülkü Ocaklarıdır. Her ikisi de ne pahasına olursa olsun yaşamalı ve yaşatılmalıdır? diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli...

Tıpkı Milliyetçi Hareket Partisi gibi, üzerine savaş açılarak yok edilmek istenen, dernek statüsünde iken, kurulan kumpaslarla sürekli kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya olan Türk gençliğinin fikri karargâhı, Milliyetçi Hareket?in omurgası Ülkü Ocaklarını da, sorunsuz yaşatmak için, kurucusu olarak vakıf senedini imzalayıp vakıflaştırdı.

Böylelikle; 
Bu kutlu Ocağın, Türk Milleti yaşadıkça, Milliyetçi Hareket var oldukça ebediyen yaşamasını sağladı.

Milliyetçi Hareket davasından 12 Eylül mahkemelerince idamla yargılanan bu kutlu ocaktan yetişmiş ?Taş Medreseli Ülkücüler?le yaptığı sohbetlerde; 
?Bunca yıllık ömrümde davamı bir an olsun aklımdan çıkartmadım ve İlay-ı Kelimetullah davamdan bir gün olsun vazgeçmedim. Son nefesime kadar da aklımdan çıkartmam ve davamdan asla vaz geçmem? diyen Devlet Bahçeli...

"Benim hayatım dümdüz bir Ülkücü çizgidir. Zikzak yoktur ki renkli olsun!" diyerek ömrünü Türk Milleti uğruna vakfediyor.
Başbuğ Alparslan Türkeş?ten sonra omuzlarına yüklendiği Milliyetçi Hareket ve Türk milletinin emanetini Milliyetçi Hareket Partisinin Liderliğini Türk Milliyetçilerinin Ülkücü Lideri olarak
Yürekte İslam hedefte Turan
Gönülde İlay-ı Kelimetullah ülküsüyle
Önüne çıkartılan her engeli aşarak
Her zorluğu göğüsleyip Her çileye katlanarak
Başbuğ Alparslan Türkeş?in izinde
Ondan devraldığı bayrağı daha ileriye taşımak
En zirveye ulaştırmak azmiyle sürdürüyor...

Dilinde Türk?ün asırlar ötesinden gelen;  Yürümezsek Hak yolda, Erimezsek Hak yolda, 
Çürümezsek Hak yolda, gök girsin, kızıl çıksın has yemini, 
Ve kararlılığı ile 
Başbuğ Alparslan Türkeş ve Ülkücü şehitlerin manevi emanetlerinin bilinciyle
?Ülkücüler;
Ötüken? deki ruh, Kerkük?teki hüzün
Bosna?daki gözyaşı, Doğu Türkistan?daki acı
Balkanlardaki hatıra, Mekke?deki bağlanış
Türk ve İslam?ın bulunduğu her tarafta
Dalgalanan ümit sancağıdır.? 

Diyerek;
Başbuğ ruhuyla Türk- İslam Dünyasına Liderlik ediyor...
Emanetin emin ellerde;
Ruhun şad olsun Türk?ün Başbuğu
Gönlün rahat olsun Türkoğlu...
(Bitti.)
Mehmet Ayhan Günaydın / 2 Nisan 2021/Ankara

 

Anahtar Kelimeler:
Haberi Sesli Oku

YAZARLAR