Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Bir yandan yerli ve millî savunma projelerimizi süratle devreye alırken, aynı zamanda Avrupalı müttefiklerimizle kazan kazan temelinde savunma iş birliğimizi güçlendireceğiz. Türkiye, gizli açık tüm engelleme çabalarına rağmen savunma sanayiinde tarih yazmaya devam edecektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Kabinemizin ikinci döneminin 51. toplantısını az önce tamamladık. Ekonomiden turizme, sahipsiz sokak hayvanlarından güvenliğe ilişkin konulara geniş bir yelpazede gündemimizdeki meseleleri değerlendirdik. Öncelikle aldığımız kararların ve yaptığımız istişarelerin ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
“TÜRKİYE’Yİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Bugün, Türk siyasi tarihine Anadolu ihtilali olarak geçen 3 Kasım 2002 seçimlerinin 23. seneidevriyesini idrak ediyoruz. Bugün itibarıyla iktidardaki 23. yılımızı şanla, şerefle geride bırakıyor 24. yıldan gün almaya başlıyoruz. Çok partili demokrasi tarihimizde yeni bir rekora daha imza atmanın haklı kıvancını yaşıyoruz.
Konuşmamın hemen başında 58. hükûmetten bugüne kadar bakanlar kurulu ve kabinelerimizde görev alan tüm arkadaşlarımızı canıgönülden tebrik ediyor, her birine ülkemize, milletimize ve davamıza olan hizmetleri dolayısıyla ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete uğurladığımız arkadaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
Girdiğimiz tüm seçimlerde desteğini ve duasını bizden esirgemeyen aziz milletimizin her bir ferdine aynı şekilde teşekkür ediyorum.
Şu gerçeği bir kere tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Bundan tam 23 yıl önce, milletimizin sandıkta teveccühüne ilk defa mazhar olduğumuzda hangi duyguları taşıyorsak bugün de aynı heyecanı, aynı coşkuyu, aynı gururu hücrelerimize kadar taşıyoruz. İlk günkü gibi Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet sevdalısıyız. İnşallah, daha nice yıllar azimle, aşkla, şevkle, tutkuyla milletimize hizmet üretmeye, Türkiye’yi büyütmeye devam edeceğiz.

“TÜRKİYE YÜZYILI İNŞA ETME MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi olarak içeride ve dışarıda yoğun bir gündemle Türkiye Yüzyılı inşa etme mücadelemizi sürdürüyoruz. Katıldığımız tüm uluslararası toplantılarda, ziyaret ettiğimiz her ülkede aziz milletimizin hakkını en güçlü biçimde savunuyoruz.
Büyüyen ve güçlenen Türkiye gerçeğine son toplantımızdan bu yana hem yurt içinde hem de yurt dışında bizzat şahitlik ettik. 17 Ekim’de İstanbul’da Türkiye-Afrika 5. İş ve Ekonomi Forumu’nu gerçekleştirdik. Kıtayla 2003 yılında 5,4 milyar dolar olan ticaretimiz, 2024 yılı sonunda 40 milyar dolar yaklaştı. Türk müteahhitler Afrika’da toplam değeri 97 milyar doları bulan 2 binden fazla proje üstlendi. Kıta genelindeki yatırımlarımızın piyasa değeri ise 15 milyar doları aştı. İnşallah gelecek sene düzenleyeceğiz 4. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi ile bunu biraz daha ilerleteceğiz.
Sadece Afrika’yla değil, Körfez’deki kardeşlerimizle de münasebetlerimizi güçlendiriyoruz. 21-23 Ekim tarihleri arasında Kuveyt, Katar ve Umman’ı kapsayan Körfez ziyaretimiz bu bakımdan oldukça faydalı geçti. Bu ziyaretten, enerji, savunma sanayii, eğitim, yatırımlar ve teknoloji gibi alanlarda iş birliğini içeren toplam 24 anlaşmayla döndük. Yerli elektrikli otomobilimiz TOGG’u ziyaretimiz sırasında Kuveyt Emiri ve Umman Sultanı’na hediye ettik.
“TÜRKİYE’Yİ TÜM BÖLGESİNİN CAZİBE MERKEZİ HÂLİNE GETİRİYORUZ”
Ana muhalefet partisi Genel Başkanı, ülkesini ve hükûmetini şikâyet etmek için Avrupa kapılarında sabahlarken; biz işte böyle stratejik hamlelerle, Türkiye'yi tüm bölgesinin cazibe merkezi hâline getiriyoruz.
Burada bir üzüntümü de samimiyetle paylaşmak istiyorum: Biz, yeni Genel Başkan'a ilk etapta açıkçası bir şans tanımıştık. Göreve gelirken verdiği 'Yurt dışında Türkiye partisi olacağız' sözünden umutlanmıştık. Fakat Sayın Genel Başkan, diğer bütün taahhütleri gibi, maalesef, bunun da arkasında duramadı. Selefinin kötü geleneğini devam ettirdi. İç siyasetin gelip geçici tartışmalarını yurt dışına taşıdı. Hatta yurt dışındaki yoldaşlarından güç devşirmeye çalıştı. İki alkış almak, bir, iki taltif cümlesi duymak, birkaç marjinal tipten destek koparmak uğruna hem başında bulunduğu 100 yıllık partiyi hem de kendisini yabancılar karşısında küçük düşürdü. Hâlen bu hatalı çizgide siyaset yapmakta ısrar ediyor. İcbar edildiğini düşündüğüm bu yolun yanlışlığını inşallah kendisinin de kısa sürede fark edeceğine inanıyorum.

“81 İLİMİZDE TOPLAM 500 BİN SOSYAL KONUT ÜRETECEĞİZ”
Umman’dan dönüşümün hemen ertesi günü İstanbul Başakşehir’de Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut projesinin tanıtımını yaptık. Ev sahibi Türkiye, diyerek başlattığımız konut projesinde 81 ilimizde toplam 500 bin sosyal konut üreteceğiz. Bunlardan 100 binini İstanbul'da inşa edeceğiz. Ankara'ya 30 bin, İzmir'e 21 bin, Bursa, Gaziantep ve Konya’ya 13 bin, Hatay ve Diyarbakır'a ise 12 bin yeni yuva kazandıracağız. İstanbul'da 100 bin konutun inşasının yanı sıra 15 bin konutu TOKİ eliyle uygun şartlarda vatandaşlarımıza kiralayacağız.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, her iki projemizle ilgili detayları paylaştı. Başvurular, 10 Kasım 2025 tarihinde başlıyor. Kuraları aralık ayında çekiyoruz. İlk teslimatı ise Mart 2027'de Allah'ın izniyle yapacağız. Şehirlerimizi aynı zamanda mahalle konaklarıyla da süsleyeceğiz. Projelerimizin bir kez daha hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum
“HEDEFİMİZ, 6 YIL İÇİNDE 250 ALTAY TANKINI TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZİN EMRİNE VERMEKTİR”
28 Ekim’de Türk savunma sanayii adına iftihar verici bir tören vesilesiyle yine milletimizin huzurundaydık. Avrupa’nın ilk üç, dünyanın ilk beş tesisinden biri olan BMC Ankara Tank ve Yeni Nesil Zırhlı Araçlar Üretim Tesisimizin açılışını gerçekleştirdik. Ayrıca, uzun ve zorlu testlerden başarıyla geçen millî muharebe tankımız Altay’ın kahraman ordumuza ilk teslimatını yaptık. Hedefimiz, 6 yıl içinde 250 Altay tankını Türk Silahlı Kuvvetlerimizin emrine vermektir.
BMC firmamıza, Savunma Sanayii Başkanlığımıza, tesisin yapımında emeği olan her bir kardeşime, bilhassa da proje ortaklarımıza bir kez daha gönülden teşekkür ediyorum.
“KAAN'I BELİRLEDİĞİMİZ TAKVİMDE HAVA KUVVETLERİMİZİN ENVANTERİNE KATACAĞIZ”
Geçen hafta, ülkemizin hava savunma kapasitesini daha da güçlendiren anlaşmaların imzalandığı iki önemli ziyaret düzenlendi. Önce Birleşik Krallık Başbakanı Sayın Starmer, ardından da Almanya Şansölyesi Sayın Merz’i heyetleriyle birlikte Ankara’da ağırladık. Her iki misafirimizle de başta yatırım, ticaret ve savunma olmak üzere ikili gündemimizdeki tüm konuları ele aldık. Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının tedarikine dair mutabakatla bu alanda yeni bir dönemi başlattık. Bir yandan yerli ve millî savunma projelerimizi süratle devreye alırken, aynı zamanda Avrupalı müttefiklerimizle kazan kazan temelinde savunma iş birliğimizi güçlendireceğiz. Millî muharip uçağımız KAAN’ı belirlediğimiz takvimde Hava Kuvvetlerimizin envanterine inşallah, katacağız.
Bir defa biz şundan eminiz. İlk millî jet eğitim ve hafif taarruz uçağımız HÜRJET nasıl kendi alanında liderliğe oynuyorsa tüm süreçler tamamlandığında, Allah’ın izniyle, KAAN da aynı şekilde kendi kategorisinde zirveyi zorlayacaktır.
İspanya hükûmetinin geçen hafta 45 adet HÜRJET alımını onaylamasını bu iddialı duruşumuzun bir ispatı olarak görüyoruz. Bunun arkasının geleceğinden hiçbir şüphe duymuyoruz. Türkiye, gizli açık tüm engelleme çabalarına rağmen savunma sanayiinde tarih yazmaya inşallah, devam edecektir.
“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ ASRINI TÜRKİYE YÜZYILI YAPANA KADAR ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Geçtiğimiz çarşamba günü bildiğiniz gibi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 102. yıl dönümünü milletçe hep birlikte gururla kutladık. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla birlikte Kıbrıs Türk halkının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı bir kez daha tebrik ediyorum. Bayram sevincimize ortak olan dost ve kardeş ülkelerin tamamına şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Aynı şekilde şahsımıza gönderdiği anlamlı bir hediyeyle Cumhuriyetimizin 102. yılını kutlayan Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, Külliyemizdeki resepsiyonumuzu teşrif eden siyasi partilerin kıymetli genel başkanlarına, Cumhuriyetimizin 102. yaşını coşkuyla kutlayan tüm misafirlerimize, tüm vatandaşlarımıza kalpten teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet tarihinin açık ara en başarılı kadrosu olarak ittifak ortağımız ve milletimizle beraber, Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapana kadar durmadan, dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz.
Nitekim 1 Kasım Cumartesi günü çevre alanında muhteşem bir eserin açılışını yaptık. 1 milyon 215 bin metrekarelik alana yayılan Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizi İstanbullu kardeşlerimizle aziz milletimizin hizmetine sunduk. Böylece yürüyüş ve bisiklet yollarından spor sahalarına, sergi alanından millet kıraathanesine, parkıyla, havuzuyla, sosyal donatılarıyla Türkiye’nin en büyük şehir parkını İstanbul’umuza kazandırmış olduk. Burası, Allah korusun, afet zamanında toplanma merkezi olarak da hizmet verecek. Afet Yönetim Merkezi’nin de yer aldığı millet bahçemizde herhangi bir afet durumunda 40 bin çadır kurulabilecek. İstanbul’umuz bir yeşil alanın ötesinde deprem riskine karşı milyonların sığınabileceği devasa bir toplanma merkezini de böylece kazanmış oldu. Millet bahçemizin İstanbul’umuz için, ülkemiz için bir kere daha hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızı emeği geçen tüm kardeşlerimi yürekten tebrik ediyorum.
“EMANETİNİ TAŞIDIĞIMIZ MİLLETİMİZİN GÜVENİNE LAYIK OLMANIN GAYRETİNDEYİZ”
Tabii bunların dışında son toplantımızdan bu yana birçok uluslararası etkinliğe iştirak ettik. İstanbul’da ve Ankara’da kabuller gerçekleştirdik. Emanetini taşıdığımız milletimizin güvenine layık olmanın gayretindeyiz. İnşallah, bundan sonra da rehavete ve tekebbüre kapılmadan 86 milyon için ter dökmeyi sürdüreceğiz.
2002’den itibaren en büyük atılımın yaşandığı sektörlerin başında malum turizm geliyor. 23 sene önce 13,2 milyon olan ziyaretçi sayımız, geçen yıl 62,3 milyona ulaştı. Turizm gelirlerimiz ise 12 milyar dolar seviyesinden 2024 senesinde 61,1 milyar dolara yükseldi.
Sektörümüzü kum, deniz, güneş üçgeninden çıkartarak sağlıktan kongre ve spor turizmine kadar farklı alanlarda geliştirdik. Aslında Türkiye olarak sağlık turizmi, kültür turizmi, inanç turizmi, doğa sporları gibi alanlarda çok ciddi bir potansiyele sahibiz. Anadolu’nun her bir şehri âdeta bir açık hava müzesidir. Ama biz bu eşsiz potansiyeli henüz tam manasıyla değerlendiremiyoruz.
KARTALKAYA'DAKİ OTEL YANGINI DAVASI
Rant hırsı, ihmal veya tedbirsizlik gibi sebeplerle son dönem de yaşanan facialar maalesef sektörümüzün üzerine hak etmediği bir gölge düşürdü. Bilhassa 21 Ocak tarihinde Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 canımızı kaybettiğimiz otel yangının yüreklerimize açtığı yaralar hâlen tazedir. Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyor, acılı ailelerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan mahkeme kararları inanıyorum ki, bir nebzede olsa yüreklerdeki yangına su serpmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki sürecinde takipçisi olacağız. İşini düzgün yapanlarla elbette bir sorunumuz bulunmuyor. Milletten para kazanan, fakat millete hak ettiği hizmeti, güvenliği ve konforu sunmakta gerekli özeni göstermeyenlerin tepelerine biniyoruz. Açık söylüyorum, bu konuda en küçük bir tavizimiz yoktur ve olmayacaktır. Burada şunu da ifade etmek istiyorum. Gerek gözünü para hırsı bürümüş vicdansızlara gerekse bölgemizdeki gerginlik ve çatışmalara rağmen turizm sektörümüzün ilerleyişi sürüyor.
2025 yılının ilk 9 ayına ait veriler kısa süre önce açıklandı. Buna göre, 205 yılının ilk 9 ayında ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı 49 milyon 993 bin oldu. Bu rakam bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 1,6 büyüme anlamına geliyor. Turizm gelirinde de geçen seneye kıyasla iyi bir yerdeyiz. 2025 yılının ilk dokuz ayında ülkemiz tam 50 milyar dolar turizm geliri elde etti. Bu tüm zamanların üç çeyrek rekorudur. İlk dokuz aylık gelirimizde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 arttı. Bu rakamlar doğrultusunda 2025 yılsonunda 64 milyar dolar olan gelir hedefimize emin adımlarla yürüdüğümüzü söyleyebilirim.
Bizim için önemli bir veri de kişi başı gecelik harcamadık. İlk dokuz ayda yabancı ziyaretçilerin kişi başı gecelik harcaması yüzde 9 artışla 116 dolara yükseldi. Tüm ziyaretçiler açısından ise bu rakam 103 dolar oldu. Bu umut verici rakamların da ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Katkısı olan herkesi tebrik ediyorum.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE MENZİLİNE VARILDIĞINDA KAZANAN 86 MİLYONUN HER BİR MENSUBU OLACAK”
Şurası bir gerçek ki, Türkiye’nin potansiyeli bunların çok çok üstündedir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimiz görenleri kendisine hayran bırakan tabii ve tarihî güzelliklerine rağmen turizmde hak ettiğini uzun yıllardır alamadı. Bunun en büyük nedeni sizin de bildiğiniz üzere terördü. Terörsüz Türkiye süreciyle inşallah, bu engeli de tamamen kaldırıyoruz.
Terör tehdidinin kalıcı olarak bitmesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu çok farklı bir ivme yakalayacak. Bölge şehirlerimiz turizmde de şaha kalkacak. İstikrarını, güvenliğini, huzurunu, bilhassa da kardeşliğini güçlendirmiş bir Türkiye’nin önünde, Allah’ın izniyle, hiç kimse duramayacak. Bu süreç başarıyla neticelendiğinde İstanbul kadar Diyarbakır kazanacak, Antalya kazanacak, Van kazanacak, Bursa kadar Bitlis kazanacak. Terörsüz Türkiye menziline varıldığında inşallah kazanan 86 milyonun her bir mensubu olacak.
“NE ÜLKEMİZDE NE DE KOMŞULARIMIZIN TOPRAKLARINDA ARTIK TERÖRÜN HİÇBİR ÇEŞİDİNİ GÖRMEK İSTEMİYORUZ”
Sadece ülkemiz değil, Suriye’den Irak’a bölgedeki tüm kardeşlerimiz de aynı şekilde terörsüz iklimin sağladığı imkânlardan istifade edecek. Ne yapıyorsak işte bunun için yapıyor, bunun için mücadele ediyoruz. Terörle, şiddetle, silahla ve ayrılıkçı gündemlerle hiçbir yere ulaşılamaz, bundan hiç kimseye hayır gelmez. Bu yalın gerçeği herkesin görmesini ümit ediyoruz. Altını çizerek tekrar söylüyorum. Biz bu coğrafyanın bin yıllık sakinleriyiz ve sahipleriyiz. Mazimiz gibi geleceğimiz de ortaktır, bir ve beraberdir. Özellikle son 40 yılda çok büyük acılar yaşadık, çok ağır bedeller ödedik. Ne ülkemizde ne de komşularımızın topraklarında artık terörün hiçbir çeşidini görmek istemiyoruz. Kaynaklarımızı eğitime, sanayiye, tarıma, sağlığa, turizme hâsılı ekonomik kalkınmaya hasretmek istiyoruz. İnşallah, bunu başaracağız. Hem iktidar ve ittifak olarak hem de millet olarak bunu mutlaka gerçekleştireceğiz. İstikbalin mutlu ve müreffeh günlerini birlikte inşa edeceğiz. Ayrılığa düşmeden, birbirimize güvenerek, müştereklerimizi büyüterek, birbirimize empatiyle yaklaşarak parlak yarınlara beraberce yürüyeceğiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.”