Haber Editörü

Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA

ramazandurmus44@gmail.com

"Deprem konutlarında yerel kapasite sisteme dahil edilmeli"

Zuhal Karakoç, deprem konutlarında, işi bizzat yapmayan, yalnızca aracı konumunda kalan yapıların azaltılmasını ve yerel kapasitenin daha güçlü şekilde sisteme dâhil edilmesi çağrısında bulundu

SİYASET 16.12.2025 22:08:00 0

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş Milletvekili Doç.Dr. Zuhal Karakoç, deprem konutlarında, işi bizzat yapmayan, yalnızca aracı konumunda kalan yapıların azaltılmasını ve yerel kapasitenin daha güçlü şekilde sisteme dâhil edilmesi çağrısında bulundu.

Kahramanmaraş’ın yeniden yapılandırılmasında kent ruhu ve mimari dokunun da tarihinin şanına yakışır nitelikte olmasını isteyen Doç.Dr. Karakoç “Biliyoruz ki; betonla şehir kurulur ama insanla memleket olur” dedi

Milliyetçi Hareket Partisi MHP Kahramanmaraş Milletvekili Doç.Dr. Zuhal Karakoç'un, TBMM Genel Kurul’unda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesi üzerine yapmış olduğum konuşmasından satır başları şöyle;

"Devletimiz, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 11 ilimizde büyük bir imar ve ihya sürecini kararlılıkla sürdürmektedir. Konutlar yükselmekte, hak sahipleri evlerine kavuşmaktadır. Bu irade ve emeği takdir ediyoruz.

Yerel firmalara öncelik 

Deprem sadece şehirlerimizi değil, yerel ekonomileri de derinden etkilemiştir. Bu nedenle yeniden imar sürecinde, tedarik ve yapım faaliyetlerinin mümkün olduğunca yerel firmalar üzerinden yürütülmesi hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük önem taşımaktadır.

Ne yazık ki ihale süreçlerinde aranan 2023 yılı iş bitirme şartı, deprem bölgesindeki yerel firmalarımızın büyük çoğunluğu tarafından karşılanamamış; bu durum, şehirlerini en iyi tanıyan firmaların sürecin dışında kalmasına neden olmuştur.

Aracı taşeronlar

İhaleleri alan firmalar çoğu zaman sahaya bizzat gelmeden, işleri çok sayıda taşeron aracılığıyla yürütmektedir. Böylece hem süreç uzamakta hem maliyetler artmakta hem de kalite ve denetim zinciri zayıflamaktadır.

En önemlisi ise sorumluluk dağılmakta, olası aksaklıklarda muhatap bulmak zorlaşmaktadır.

Bizim beklentimiz; deprem konutlarında, işi bizzat yapmayan, yalnızca aracı konumunda kalan yapıların azaltılması; yerel kapasitenin daha güçlü şekilde sisteme dâhil edilmesidir.

Biliyoruz ki; BETONLA ŞEHİR KURULUR AMA İNSANLA MEMLEKET OLUR.

Tarihinin şanına yakışır olmalı 

Kahramanmaraş’ın yeniden yapılandırılmasında kent ruhu ve mimari doku da tarihinin şanına yakışır nitelikte olmalıdır.

Nüfusu dikkate alan uzun vadeli planlamalar yapılmalı; sosyal alanlar ve otopark gibi temel ihtiyaçlar bugünü değil, yarını da karşılayacak şekilde ele alınmalıdır.

Şehrimizin en acil ihtiyaçlarından biri de modern kentleşmenin olmazsa olmazı olan şehir içi ulaşımda raylı sistemin hayata geçirilmesidir.

Taleplerimiz lüks değil; hayatidir. Taleplerimiz bir temenni değil, en doğal hakkımızdır. Çok iyi biliyoruz ki devlet aklı; şehirlerini zamana havale etmez. Devlet aklı; yıkılanı ayağa kaldırır, yarayı sarar, vatandaşını sahipsiz bırakmaz.

Kahramanmaraş, bütçeden ayrıcalık değil; hakkını istemektedir."

 

 

Şahsı adına söz aldı 

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Doç. Dr. Zuhal Karakoç’un Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesi üzerine şahsı adına yaptığı konuşma şöyle:

"İlk Cumhurbaşkanımız ve ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize hürmetlerimi sunuyor, 6 Şubatta merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı saygıyla ve özlemle yâd ediyorum.

Çevreyi korumak, vatanı, insanı ve istikbali muhafaza etmektir. Afetlere dirençli şehirler kurmak deprem gerçeğiyle yüzleşmiş aziz milletimiz için bir tercih değil mecburiyettir. Çevrecilik milliyetçiliğin bir gereği, afetlere dayanıklı şehirler inşa etmek ise gelecek nesillere olan namus borcumuzdur. Çünkü Türk milliyetçiliği toprağıyla, taşıyla, insanıyla bu memleketi koruma sorumluluğudur. Bu sorumluluk bilinciyle devletimiz, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 11 ilimizde büyük bir imar ve ihya sürecini kararlılıkla sürdürmektedir. Konutlar yükselmekte, hak sahipleri evlerine kavuşmaktadır; bu irade ve emeği takdir ediyoruz. Ancak sahada karşılaşılan bazı yapısal sorunları da yapıcı bir anlayışla ifade etmek zorundayız.

Deprem sadece şehirlerimizi değil yerel ekonomileri de derinden etkilemiştir. Bu nedenle, yeniden imar sürecinde tedarik ve yapım faaliyetlerinin mümkün olduğunca yerel firmalar üzerinden yürütülmesi hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük önem taşımaktadır dedik daima. Fakat ne yazık ki ihale süreçlerinde aranan 2023 yılı iş bitirme şartı deprem bölgesindeki yerel firmalarımızın neredeyse hiçbiri tarafından karşılanmamış, bu durum şehirlerini en iyi tanıyan firmaların sürecin dışında kalmalarına neden olmuştur. İhaleleri alan firmalar çoğu zaman sahaya bizzat gelmeden işleri çok sayıda taşeron silsileleri aracılığıyla yürütmektedir.

Böylece hem süreç uzamakta hem maliyetler artmakta hem de kalite ve denetim zinciri maalesef zayıflamaktadır. En önemlisi ise sorumluluk dağılmakta, olası aksaklıklarda muhatap bulmak zorlaşmaktadır. Bizim beklentimiz, deprem konutlarında işi bizzat yapmayan, yalnızca aracı konumunda kalan yapıların azaltılması, yerel kapasitenin daha güçlü şekilde sisteme dâhil edilmesidir. Bu yaklaşım hem devletimizin menfaatini koruyacak hem de şehirlerin daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde ayağa kalkmasını sağlayacaktır çünkü biz biliyoruz ki betonla şehir kurulur ama insanla memleket olur. Şehirleri ayağa kaldırırken insanı merkeze alan, yerelin sesine kulak veren, sahadaki gerçekliği gözeten karar mekanizmalarının işletilmesini bekliyoruz. Böylece, devletimizin nizamını yaşatan, vatandaşlarımızın gönül ufkuna alan açan, kendi tarihî ve kültürüyle yaşayan, nesillerini de bu doğrultuda yaşatan, vizyoner ve estetik şehirler inşa etmek mümkün olacaktır.

Millî ruhun en kadim taşıyıcısı olan, namusu ve şerefi uğruna tarihte karşısına cihanı almış aziz memleketim Kahramanmaraş'ın yeniden yapılandırılmasında kent ruhu ve mimari doku da tarihinin şanına yakışır nitelikte olmalıdır. Nüfusu dikkate alan uzun vadeli planlamalar yapılmalı, nüfusu neredeyse 1,5 milyona dayanan Kahramanmaraş için sosyal alanlar ve otopark gibi temel ihtiyaçlar yalnızca bugünü değil yarını da karşılayacak şekilde ele alınmalıdır. Şehrimizin en acil ihtiyaçlarından biri de modern kentleşmenin olmazsa olmazı olan şehir içi ulaşımda raylı sistemin hayata geçirilmesidir. Gerekli bütçenin Kahramanmaraş'ımıza bu yönde tahsis edilmesi vatandaşlarımızın haklı ve mütevazı bir beklentisidir. Kahramanmaraşlılar olarak, deprem bölgesi milletvekilleri olarak deprem bölgesinin bütün vatandaşları için şu ihtiyacı dile getirmek zorundayım: Kendi şehirlerimizi en iyi tanıyan bizleriz ve kendi şehirlerimizin geleceğinde söz sahibi olmak istiyoruz. Bu imarlar yapılırken emeği zaten bizzat veren kişiler olarak bunun iş bitirmesinin de, bunun kazancının da memleketimizde kalmasını istiyoruz

Sayın Bakanım. Taleplerimiz lüks değil, hayatidir; taleplerimiz bir temenni değil, en doğal hakkımızdır. Çok iyi biliyoruz ki devlet aklı şehirlerini zamana havale etmez. Devlet aklı yıkılanı ayağa kaldırır, yarayı sarar, vatandaşını sahipsiz bırakmaz. Kahramanmaraş bütçeden ayrıcalık değil, hakkını istemektedir.

2026 yılı Bakanlık bütçesinde bu ihtiyaçların karşılık bulmasını temenni ediyor, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum."

Haberi Sesli Oku

YAZARLAR