Ersoy: 27 Aralık 1919 Ankara'nın en büyük günü

Ersoy: 27 Aralık 1919 Ankara

Prof.Dr. Ruhi Ersoy, 27 Aralık Mustafa Kemâl Paşa başkanlığındaki Temsil Heyeti’nin bazı üyelerinin Ankara’ya gelişinin yıl dönümünü bir paylaşım ile andı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Başdanışmanı ve 25-26. Dönem MHP Osmaniye Milletvekili Prof.Dr. Ruhi Ersoy, 27 Aralık Mustafa Kemâl Paşa başkanlığındaki Temsil Heyeti’nin bazı üyelerinin Ankara’ya gelişinin yıl dönümünü bir paylaşım ile andı.  

Prof.Dr. Ruhi Ersoy'un paylaşımı şöyle:

"Bugün 27 Aralık Mustafa Kemâl Paşa başkanlığındaki Temsil Heyeti’nin bazı üyelerinin Ankara’ya gelişinin yıl dönümü:  Bu vesileyle  Dr.İrfan Paksoy’un konuyla ilgili çok kıymetli çalışmasını paylaşmak istedim:

Seymen Alayı ve Kızılca Günler…

Oğuzlara kadar geçmişi olan seymenlerin bir özelliği de ülke adına kızılca (zorlu) günler ile yeni bir döneme geçilirken yahut mevcut devlet çöküp yenisi kurulurken Seymen Alayı kurma gelenekleriydi. Son büyük Seymen Alayı da Millî Mustafa Kemâl Paşa’nın Ankara’ya gelmesi sırasında kurulmuştur.

Müstesnâ Bir Coşku…

Paşa’nın geleceğinden haberdar olan Ankaralılar heyecanlı bir bekleyiş içindeydi. Kazâlarından da birçok insan karşılama için Ankara’ya gelince o tarihte 15-17.000 olan Ankara’nın nüfusu 80.000’e baliğ olmuş, öğleye doğru neredeyse tüm Ankara yollara dökülmüştü.

Millî Mücâdele’nin Merkezi…

27 Aralık 1919 günü Ankara’da kızılca bir gün olmuştu. Bu kutlu gün, Ankara’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de geleceği ve yazılacak tarihi açısından çok önemli olayların başlangıcını oluşturmuş, Ankara Millî Mücadele’nin merkezi ve karargâhı olmuştur.

Karşılama…

Paşa ve beraberindekiler, saat 15.10’da Ankara’ya geldiklerinde ilk olarak Dikmen’de Keklik Pınarı mevkiinde karşılanır. Eşzamanlı olarak Çankaya ve Dikmen tepelerinde güzel sesli hâfızlar ezan ve selâ okuyor, yol boyunca davullar ve zurnalarla da çoşkular etrafa yansıtılıyordu.
Paşa, kendisini karşılamaya gelen 20. Kolordu Komutanı ile Vali Vekilini otomobiline alır ve Dikmen’den aşağı doğru inmeye başlarlar. Bu yolun altında (bugünkü Genelkurmay kavşağının olduğu yerde) iki büyük sancak dikilmişti. Orada araçtan inilir. Peş peşe üç kurban kesilir. Ardından burada beklemekte olan karşılama heyetinin elini sıkarak Seymen Alayının önüne gelir.
Seymen Alayı da heyecanla Paşa’yı bekliyordur. Paşa, “esas duruş” hâlindeki Seymenlere vakur bir sesle: “Merhaba Efe’ler!” diyerek onları selamlar. Seymenler de topluca; “Sağ ol Paşam!” diye karşılık verirler. Paşa; “Seymenler! Niye zahmet ettiniz, neden geldiniz?” dediğinde Seymenler de hep bir ağızdan: “Seni görmeye, vatan uğruna ölmeye geldik Paşam.” derler. Bunun üzerine Paşa: “Fikrinizde sabit misiniz?” Seymenler bu suale haykırarak cevap verirler: “And olsun! And olsun! And olsun.” Paşa duygulanarak: “Var olun yiğitler!” der. Daha sonra Paşa, Seymen Alayı eşliğinde büyük bir güç gösterisiyle yoluna devam eder.

 

 

Kızılca Günümüzü Aydınlattınız…

Paşa, Ankaralıların sergilediği tutum karşısında gururla yürürken Ankaralılar da onunla yürüyordu. Yolun iki yanını dolduran Seymenler, Paşa’yı selamlarken, bir grup da “Seymen Alayı” hâlinde kılıçlarıyla önde gidiyordu.
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin kurulacağı yerde Ankara ulemâsı da Paşa’yı bekliyordu. En başta Müftü Börekçizâde Rifat Efendi vardı. Müftü “Hoş geldiniz, safâ geldiniz. Kızılca Günümüzü aydınlattınız. Canla başla sizinle beraberiz” diyerek Paşa’yı selamlar.

İstasyonu Ziyaret…

Takiben Paşa otomobiline binerek İstasyona gider. Amaç, İstasyondaki İngiliz karargâhının önünden geçerek onlara “Evin Sahibi”ni göstermekti. Orada da kendisini bekleyen kalabalık bir grup olduğundan otomobilinden inerek onlarla görüşmüş, jandarma takımı ve polisleri selamladıktan sonra biraz ilerlediğinde yine bir Seymen Alayı ile karşılaşmış, en önde bir elinde bayrak, bir elinde pala, boynunda da Kuran olduğu hâlde kendisini beklemekte olan Güveçli İbrahim’e yaklaşarak Kuran ile bayrağın ucunu öpmüştür.

Toplu Dua ve Vali Vekilinin Verdiği Söz…

Sonra Paşa yine otomobiline binerek şehirdeki kısa ziyaretlerini sürdürmüş, Ankara Palas’ın olduğu yerde öğrencilerin tezahüratıyla karşılaşmış, Ulus Meydanı’na gelmiş, oradan da büyük bir kalabalığın toplandığı Hükûmet Konağının önüne gelmiş, orada Nevşehirli Hasan Fehmi Hoca Efendi’nin okuduğu duaya katılmış, duanın ardından geçilen Hükûmet Konağında Vali Vekili, Ankaralıların sonuna kadar Paşa ile birlikte çalışacağına söz vermiştir."