Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kotra, kahraman madencilerin alın terine sadece saygı duymanın yetmediğini, onların hak ettikleri yaşam koşullarını sağlamanın hepimizin borcu olduğunu söyledi.

Ücretlerin emeğine yaraşır seviyeye çıkarılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, meslek hastalıklarıyla etkin mücadele edilmesi ve iş güvenliği standartlarının en üst seviyeye taşınmasının bir mecburiyet olduğunu ifade eden MHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Murat Kotra, şunları söyledi:

"Madencilik, yalnızca bir meslek değil; cesaretin, alın terinin ve hayatı hiçe sayarak emekle yazılan bir destanın adıdır. Bu mesleğin zorluklarını tarif etmeye kelimeler yetmez. Yerin yüzlerce metre altına inip, karanlığı elleriyle delen madencilerimiz; ekmeğini taştan değil, yerin en derininden çıkarır. Onların kazandığı her kuruş, analarının ak sütü kadar helaldir; çünkü o ekmeğin içinde ter, yürek, sabır ve dua vardır.

Zonguldak’ta tam iki asırdır süregelen bir üretim kültürü vardır. Bu şehir, emeğin başkentidir. Her sokağında bir madenci adımı, her hanede bir madenci duası vardır. Maden ocağına girerken vedalaşır gibi bakan gözler, her çıkışta yeniden doğar gibi sevinen yürekler… Zonguldak, sadece taşkömürüyle değil, bu şehrin damarlarında dolaşan madenci ruhuyla ayaktadır.

Ülkemizin yaşadığı her büyük felakette, her defasında gördük ki; madenciler sadece yerin altından kömür çıkarmaz, gerektiğinde can da kurtarır. Enkazların altından umut çıkaran eller, maden ocaklarında yoğrulan o ellerdi. Korkusuzca, düşünmeden, kendi canını hiçe sayarak yardıma koşan bu kahramanlar, alkıştan fazlasını hak ediyor.

Artık bu kahramanların alın terine sadece saygı duymak yetmez; onların hak ettikleri yaşam koşullarını sağlamak, hepimizi  borcudur. Ücretlerinin emeğine yaraşır seviyeye çıkarılması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, meslek hastalıklarıyla etkin mücadele edilmesi ve iş güvenliği standartlarının en üst seviyeye taşınması bir tercih değil, mecburiyettir.

Çünkü bu meslekte çalışmak, sadece bir iş değil; her gün yeniden hayata meydan okumaktır. Ve bu meydan okumanın adı, Zonguldak’ta yazılmıştır.

Karanlığı aydınlatan madenciler, parlayan yüzümüzdür. Onların alın terine, yorgun bakışlarına, nasırlı ellerine saygıyla eğiliyoruz."