Milliyetçi Hareket Partisi 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Suriye'de yaşanan gelişmeleri ve bugün İstanbul'da gerçekleşen sürpriz buluşmayı değerlendirdi.

Suriye'de muhtemel iç savaş senaryolarıyla ilgili olarak Dr. Vahapoğlu “Savaşın Irak Türkmen bölgesine taşınması ve Suriye ile Irak’ın aynı anda sıcak çatışmaya dolayısıyla kaosa sürüklenerek her iki ülkeden toprak alacak olan “Kürdistan” ın oluşturulması ihtimal dahilindedir ve bu hedeflenecektir” uyarısında bulundu. .

MHP 27.Dönem Bursa Milletvekili Dr. Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Türkiye’nin, gerçek kimlik ve niyetleri tartışmalı olan Suriye için Türkiye’yi OrtaDoğu bataklığına sokmayacak hareket tarzlarını belirlemesinin yararlı olacağını ifade ederek şöyle dedi:

"Trump ‘Suriye’de bir iç savaş çıkacak’ diyor. Bunu değişik kaynaklar ve isimler de destekliyor. 

Burada şunu özellikle belirtmek gerekirse tüm tahminler;  Suriye’nin kuzeyi ile doğusunda başlayıp, Irak’ta ise Türkmen bölgeleri ile Barzani yönetimdeki bölgeye de yayılacak olan zincirleme bir iç savaş beklendiği konusunda birleşmektedir. 

Böyle bir durumun Türkiye’ye yansıması ne olur onun tartışılması gerekir.

Eğer Suriye’de bir iç savaş çıkacak ise savaşın taraflardan birisi yönetimi elinde bulunduran grup, diğeri ise ABD’nin BM Güvenlik Konseyi kararları ile zemin oluşturup yarattığı, eğittiği, donattığı ve hep arkasında durduğu YPG olacaktır.

Böyle bir savaşın Irak Türkmen bölgesine taşınması ve Suriye ile Irak’ın aynı anda sıcak çatışmaya dolayısıyla kaosa sürüklenerek her iki ülkeden toprak alacak olan “Kürdistan” ın oluşturulması ihtimal dahilindedir ve bu hedeflenecektir.

Burada şunu özellikle belirtmeliyiz ki, bu söylenenler kuru gürültülü değildir. Ve Suriye’nin doğu ve kuzeyinde başlatılıp Irak’ta Kerkük’ün kuzeyindeki bölgeye yayılabilecek bir iç savaşın 2025 yılı içerisinde çıkma ihtimali yüksektir.

Türkiye Suriye’deki olası gelişmelere karşı öncelikle Suriye’de YPG‘nin mevcut hükumete karşı güç halinde savaşabileceği imkan ve kabiliyetlerinin yok edilmesi ve DAEŞ’le mücadele gibi uluslararası zeminde haklı görülebilecek gerekçelerinin (BM kararlarıyla ilgilidir) engellenmesi yolunu izlemelidir. 

Her ikisinde de hamaset, duygusallık terk edilmeli ve Türkiye menfaatlerini önceleyen stratejik akılla hareket edilmelidir. 

Irak ve Suriye’deki Türkmenler ve Türkmen bölgeleri söz konusu olduğunda dahi çekimser davranan Türkiye’nin, gerçek kimlik ve niyetleri tartışmalı olan Suriye için Türkiye’yi OrtaDoğu bataklığına sokmayacak hareket tarzlarını belirlemesi yararlı olacaktır."