Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK üyesi Osman Gür, “1992 yılında Başbuğ Türkeş'in hain ilan edilmesi kadar bugün de ömrünü Atatürk ve Başbuğ'un önderlik ettiği Türk Milliyetçiliği davasına adayan sayın Devlet Bahçeli'yi hain ilan etmek de bir akıl tutulmasıdır” dedi.

Günübirlik popülist söylemlerle gündeme girme çabalarıyla siyaset yapılamayacağına dikkat çeken Milliyetçi Hareket Partisi MYK üyesi Osman Gür, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Bugün liderimiz sayın Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu Terörsüz Türkiye projesi Başbuğ Alparslan Türkeş'in de en büyük hedeflerinden biriydi. Bu sebeple de 1992 yılında içinde DEP'lilerin de bulunduğu DYP-SHP hükümetine güvenoyu verdi.

Bu güvenoyunun amacı bu topraklarda yaşayan ve 1000 yıllık kardeşlik hukuku ile birbirine bağlı olan herkesin sorunlarını demokrasi ile çözmesi ve terörize olmamasıydı. Dış mihrakların kışkırtması ile kardeşi kardeşe kırdırma oyununu bozmak istiyordu Başbuğ.

Şimdi aynı şeyler sayın Devlet Bahçeli için söyleniyor.

Ancak olmadı. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları partiden ayrıldı. Aynı bugün olduğu gibi Başbuğ Alparslan Türkeş'e ağza alınmayacak hakaretler edildi. Ne hainliği kaldı, ne de satılmışlığı. Şimdi aynı şeyler sayın Devlet Bahçeli için söyleniyor.

Bunlar hikaye değil. Çok yakın tarihimizde yaşanan olaylar. Arama motoruna yazarsanız hepsi çıkar ortaya. Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş bir devlet adamıydı. Kin, nefret ve intikam duygularıyla devlet yönetilemeyeceğini çok iyi biliyordu.

Ve Alparslan Türkeş gibi büyük bir dava ve devlet adamının dizinin dibinde bir ömür harcayan Devlet Bahçeli de aynı O'nun gibi yetişmişti. ''Önce devletim ve milletim'' diyordu. İcraatları da bu sözün zerre dışına çıkmadı. Tıpkı kendisini yetiştiren Başbuğ gibi.

Siyaset ilmi derin düşüncelerle ilerler

Siyaset ilmi derin düşüncelerle ilerler. Öyle günübirlik popülist söylemlerle gündeme girme çabalarıyla siyaset yapılmaz. Hele ki Türkiye gibi son derece kritik bir coğrafyada bulunan bir ülkede popülist siyaset ülkeyi batağa götürmekten başka işe yaramaz.

Ne yazık ki, 1980 öncesinde sokaklarda verdiği mücadeleyi 1980 sonrasındaki siyasi mücadele döneminde sürdüremedi. Hep kendi içinde yenilgiye uğradı. Başbuğ Türkeş'e karşı başlatılan isyan hareketinin ardı arkası kesilmedi.

Başbuğ Türkeş ve Devlet Bahçeli'nin stratejik hamleleri

Sayın Devlet Bahçeli ile oy oranı %18'lere çıktığı anda fitne zirveye çıktı. TBMM'ye seçim ittifaklarıyla 3-5 milletvekiliyle girebilen MHP tarihinde ilk defa siyasi iktidara çok yaklaşmışken hem Başbuğ Türkeş'in hem de Devlet Bahçeli'nin stratejik hamlelerine isyan edildi.

1992 yılında Başbuğ Türkeş'in hain ilan edilmesi kadar bugün de ömrünü Atatürk ve Başbuğ'un önderlik ettiği Türk Milliyetçiliği davasına adayan sayın Devlet Bahçeli'yi hain ilan etmek de bir akıl tutulmasıdır. 
Son söz: EY TÜRK! TİTRE VE KENDİNE DÖN!"