Ahlâk iyiyi ve kötüyü ayırt edici olup aklın, evrensel değerlerin makul, meşru ve münasip gördüğü şeylerin eyleme dönüşmüş hâlidir.
Felsefeciler ahlâk alanında iyi ve kötünün belirleyiciğini izah ederek yola çıkarlar.
İyi: Bireyin yapması gereken, ahlakça değerli olan davranışlardır.
Kötü: Bireyin yapmaması gereken davranışlardır.
Tabii ki "Niçin?" yapması veya yapmaması gerektiğini izah etmeye muktedir olmakla da sorumludur insan.
Dini literatürde ise yüce Allah'ın güzel ahlâk üzere yarattığı Resullullah'ın ve onun bütün hadis-i şeriflerindeki mesajlar ahlâk, adalet, ihsan/iyilik, ahde vefa ile özetlenebilir.
Ahlâk, bütün insanlık âleminin kabul ettiği evrensel bir kavramdır. Her insanın ahlâklı olma yükümlülüğü vardır. Ahlâksızlığın kabul gördüğü ve meşru görüldüğü ya da kanıksandığı toplumlarda kimi millî, insanî ve temel değerlerde aşınma olur.
Çok göz önünde olduğu için siyasette siyasi ahlâk ve etik, bilim dünyasında bilimsel etik, daha bir sürü meslek ve iş alanında insanların ahlâki ve etik değerlere/kurallara uygun davranması beklenir.
Aynı yolda yürürken sizinle paylaşılan sırları, ayrıldıktan sonra şer odaklarının birer malzemesi hâline getiriyorsanız eğer, bunu ahlâksızlıkla bile tanımlamak mümkün olamaz....
Gerekli hâllerde istifa etmek, gerekli hallerde feragat etmek gibi erdemli bir davranış vardır .Bazılarının istifa etmesi bile kendi iradelerine bağlı değildir.

Erdemsiz olmak nasıl bir şey acaba? dedi biri de..."Hiç merak etmiyorum..." dedim.
Ahlak, bir toplumda o toplumu oluşturan bireylerin uymak zorunda oldukları davranış biçimlerinin ve kuralların tümüdür. Ahlak ayrıca bir kültürün, topluluğun veya dinin inançlarını, ilkelerini ve değerlerini belirleyen sistemdir.
Saydığımız türden davranış biçimlerinin, kuralların, ilkelerin ve değerlerin kavramsal temellerini ve rasyonel tutarlılığını ele alan felsefi disipline de ahlak felsefesi denilmektedir.
Bugün ahlak kavramı belirli etik kodları veya sistemleri ve bunların tarihî gelişimini, sosyal, ekonomik ve coğrafi şartlarını anlatan geniş çerçeveli bir kavramdır. Bu bağlamda ahlak terimini; bir toplumun veya grubun (dinî gruplar gibi) benimsediği, bir bireyin kendi davranışlarına dönük olarak kabul ettiği belirli kurallara atıfta bulunmak; normatif olaraksa ilgili şartlarda tüm akılcı bireyler tarafından benimsenecek davranış kurallarını açıklamak için kullanabilir.
"Tarih boyunca her insan topluluğunda ahlak kavramı ve anlayışı var olmuştur. Bu toplumdan topluma ve aynı toplum içinde çağdan çağa değişiklik göstermiş olabilir. Nesnel ahlak ya da toplumsal ahlak, insanın toplumun öteki bireylerine karşı ödevini içerir. Bu kurallar yazılı olmadığı için biçimsel bakımdan hukuktan farklı olmakla birlikte gene de ahlak ile hukukun örtüştüğü, hatta özdeşleştiği durumları vardır.
Toplumsal hayata egemen olan hukuk kurallarıyla nesnel ahlak arasında sıkı bir bağ vardır. Toplumun genel ahlak görüşlerine ve toplumsal vicdana uygun düşmeyen hukuk düzenlemeleri, kendilerinden beklenen toplumsal işlevi yerine getiremeyeceğinden uzun ömürlü olmaz. Ahlak duygusu ise “ahlaki davranışların kaynağı olan duygu” olarak tanımlanabilir." (Ö. Yıldırım, 2020)
Ahlâkın iyi ve kötü dışında özgürlük ve irade, sorumluk ve vicdan, ödev ve hak gibi temel kavramları vardır. "Erdem, vicdan, ahlâk yasası, ahlâkî karar, ahlâkî eylem mutluluk" olmazsa başka birşeye gerek yoktur.
Ar damarı çatlamamış, ahlakıyla örnek olanlara ne mutlu!
Eğer ahlâk gömleğini çıkarmışsa bir insan başka hiçbir şey onu örtmeye uygun değildir.
Tanrı Dağları'ndan
Muhittin Gümüş
10.05.2025