Halil KAYA / SELÇUKELİ


Anayasanın ruhu!

Zaman zaman kirli niyetlerle ortaya çıkan kimi siyasiler Anayasa'nın ilk dört maddesini el ucuyla tartışmaya açarak nabız yokluyorlar


Ülkücülük emek ister. O emek unsurlarından birisi de okumaktır, şuur kazanmaktır.

Ülkücü en üst hukuk normumuz ya da yapımız olan Anayasamızı bilmek zorundadır. 

Söz gelimi, Anayasamızın bir BAŞLANGIÇ metni vardır. O metin Anayasanın ruhudur, tesis ediliş gerekçesidir.

Sağ veya solda mevzilenmiş bilumum vatan ve millet düşmanlarının hedefinde o metnin Anayasadan çıkarılması vardır. Ellerine bir hukuk diploması geçiren kimi hukukçu müsveddeleri de başlangıç metninin Anayasaya dahil olmadığını, dolayısıyle o metin hükümlerine uymanın bir mecburiyet olmadığını falan ileri sürerek, karanlık niyetlerini icra ediyorlar. Halbuki Anayasamızın sona doğru maddelerinde (hatırladığım kadarıyla 176.md. olacak) BAŞLANGIÇ metninin de Anayasaya dahil olduğu vurgulanır.

Zaman zaman kirli niyetlerle ortaya çıkan kimi siyasiler Anayasa'nın ilk dört maddesini el ucuyla tartışmaya açarak nabız yokluyorlar. Tepkiler artınca da ait oldukları mahallenin bir başka yetkilisi tarafından "ilk dört madde gündemimizde değil" denilerek, güya toplumu rahatlatırlar(!)…

Bu gün bütün dikkatler ilk dört maddeye yöneltilerek, BAŞLANGIÇ METNİNDEKİ varlığımızı ifade eden hükümler ile Türklük ve de resmi dile vurgu yapan 66., 42. maddeler üzerinde operasyon niyet ve de atakları, karın gürültüleri ve peydahlanmış gündemler arasında gargaraya getirilerek, buralarda ifade edilen hükümlerin ref edilmesi gayesi hissettirilmektedir.

Bu manada "kapsayıcı, kucaklayıcı anayasa" vaat ve lafları tehlikelidir, ucu her yere sünecek kadar açıktır.

Anayasamızın beğenmediğimiz bu günkü hali bile kucaklayıcıdır, dışlayıcı değildir. O halde nereden çıkıyor bu ısrarla kullanılan "kapsayıcılık, kucaklayıcılık" vaatleri? Niye Türk devletinin kendisini ve ülkesini koruma dinamikleri üzerine gölge düşürülmek isteniyor?

Ülkücünün muaccel meselesi budur.

Bırakın ölmüş Sırrı'yı sevmeyenleri "MHP'yi terkedenler" diye tanımlayarak aforoza tabi tutmayı. MHP'de kalanların kahir ekseriyeti de Sırrı'yı sevmiyor. Ben de sevmiyorum. Bizim gündemimiz Sırrı değil. Sırrı'nın varlığı veya yokluğundan kerametler, hikmetler falan üretmekten vazgeçin. Hele hele devletin sır katibi edalarına bürünüp konferanslar verme dangalaklığından uzak durun. Sayın Genel Başkanımıza ait takdir ve tavır haklarını sizler de kullanmaya kalkmayın. Sırrı sevilecek, matah birisi değildi, o kadar.

Bizim ana gündemimiz devlet ve ülkemizin istikametini oluşturacak,yapılması düşünülen yeni Anayasa olmalıdır  

Netice olarak:
Okumuyorsanız ülkücü olamazsınız.Çünkü ülkücülük bir şuur ve tefekkür gerçeğidir. O ise ancak okumakla kazanılır.

9 Mayıs 2025
Halil Kaya

YAZARLAR