SİYASET KİR GÖTÜRÜR AMA
ŞANLI ÜÇ HİLAL VE BİLGE LİDERİ DEVLET BEY KİR GÖTÜRMEZ!
BAYRAĞI LEKELEMEYECEK VE
LEKELETMEYECEĞİZ ALLAH’IN İZNİYLE…GÖNÜLLER DE BU MAYA TUTMUŞTUR.

Derviş ırmak kenarında abdest alırken suyun içinde çok değerli bir taş görür.
Taşı alıp çantasına koyar ve yoluna devam eder…
Akşamüstü bir yerde dinlenmek için oturur…Bu arada bohçasını açar ve rızkından yemeye başlar.
O sırada yakından geçen bir dilenciyi de sofraya davet eder ve ikramda bulunur.
Bir ara dilencinin gözü çantadaki taşa takılır.
Dervişe, “Allah rızası için bu taşı bana verir misin?” der.
Derviş taşı çıkarır ve dilenciye verir.
Dilenci gider ama ertesi sabah tekrar geri gelir ve dervişe sorar;
“-Bu taşın ne kadar değerli olduğunu biliyor muydun?”
Derviş, “Evet” der.
Dilenci tekrar sorar;
“-Yani bunu satınca ömrün boyunca zengin bir hayat süreceğini biliyor muydun?”
Derviş aynı cevabı verir; “Evet”
Bunun üzerine dilenci;
“-Peki bu taşı nasıl kolay bir şekilde bana verdin?”
Derviş, “Allah rızası için demiştin.”
Dilenci sonunda der ki;
“-Bu taşı sana bugün geri getirdim. Bunun yerine daha değerli bir şey ver.”
Derviş hayretle sorar, “Bunun yerine ne istiyorsun?”
Dilenci şunu söyler:
“-BU HALE NASIL GELDİN? BANA BUNU ÖĞRET.”
*****
GÜNÜMÜZDE İBRET ALINMASI DÜŞÜNCESİYLE BİZ DE DERİZ Kİ;
Tarih 7 Haziran 2015…
Tayyip Erdoğan’ı devirebilmek için
HDP odaklı proje devreye sokulmuştur…
Seçim sonuçlarına göre AK Parti tek başına iktidar olma gücünü kaybetmiştir…
Batı merkezli bilumum işbirlikçiler ve terör yandaşları sevinç çığlıkları atmaktadır…
Bütün gözler Devlet Bahçeli’nin üzerindedir…Çünkü:
Geçen seneki Kurultayda koltuğunu kaybeden zamanın CHP lideri Kılıçdaroğlu, Bahçeli’ye Başbakanlık
teklif eder.
Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilktir.
Başta emperyalistler olmak üzere bütün işbirlikçiler Devlet Bahçeli’nin vereceği cevaba kilitlenir.
Devlet Bahçeli sert bir uslupla şöyle seslenir:
“-Vehimli ve telaşlı bir ruh haliyle mezun olmadıkları koltuk ikramına meyledenler, sanıyorum hırslarına yenilenler, ilkelerini çoraklaştıranlardır.
-Koltuk amaç değil vasıtadır!
-Ülküsüz bir koltuk, ilkesiz ve iradesiz bir duruş akıllıya deli, alime cahil, kahramana korkak demektir.
-Türklük ve Türk milleti süreç ihaneti tarafından cendereye alınmışken, biz kırmızı plakalarla gezeceğiz öyle mi?
-Biz millet ve vatan davasının savunucusuyuz” diyerek…
BAŞBAKANLIK KOLTUĞUNU ELİNİN TERSİYLE İTEREK BÜYÜK OYUNU BOZAR.!
Yani makam ve koltuk sevdası başka, Başbakanlık sevdası başka, vatan, millet sevdası ve de “DEVLET ADAMLIĞI” bambaşka…
“Fena Fid Devle Ve’l Mille” dediğimiz “Devletinin ve Milletinin varlığında yok olma” halet-i ruhiyesi noktasına ulaşan Devlet Bey CUMHUR İttifakına destek veriyorsa Cennet Vatanını…Ulu Devletini…Asil Türk Milletini “sevda” derecesinde sevmesindendir.
ÜLKÜCÜ GENÇLİK Liderinin yüreğini yüreğine katar, vatan olur, bayrak olur ve BAKTIĞI YERE BAKAR.
-Liderimi tanır… Liderimi bilirim. Teşkilatımı bilirim…
-Devlet Beyimize inancım tamdır ve her daim yanındayız.
Gerisi "lafügüzaf" yani rahatsız edici gereksiz boş laf…
MHP her zaman devletin bekasını, milletin birliğini hep esas almış bir siyasi parti olmuştur.
Bu amaçla milli değerleri benimsemiş bir gençlik yetiştirmeyi hep ön planda tutmuştur. Bunda da başarılı olunmuştur.
Devlet Bey gibi ferasetli dervişliğiniz yoksa Cihangir olsanız ne yazar…
Ulu Devletinin ve Aziz Türk Milletinin hizmetkârı olan Devlet Bey der ki;
“Ben kimsenin ülkücülüğünü vermedim, almakta benim haddime değildir.
Lâkin benim yol arkadaşım;
-Haram ve helâli bilen,
-Büyüğüne saygılı, küçüğünü koruyan, Ülküdaşını kollayan,
-Çizgisinde net olan,
-Vatan, Millet nedir bilen,
-Allah'tan korkup, kuldan utanan, fitne fesat işleriyle uğraşmayan ve...
-Teşkilatın emrinde olandır.”
Cenab-ı Allah…
Hem CİHANGİR hem DERVİŞ ruhlu Devlet Bey’e güç kuvvet versin…Ve her daim yanındayız.
Devlet Bey’e Allah'tan sağlık sıhhat ülkü dolu nice güzel uzun ömürler diliyorum...
Öyle yapmacık sevgiler, göstermelik saygılar pek tutmaz Ülkü Ocaklının yüreğinde. Ülkücü sevdimi “yürekten” sever….Yürek başka birşey…
Popüler kültürün dayatmalarını pek göremezsiniz BOZKURT Yüreklerde…
Milli şairimiz M.Akif ERSOY ne de güzel söylemiş;
“-Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete
ram ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum
başka yol.”
Yolumuz…Ülkücü iradenin doğduğu, yeşerdiği, büyüdüğü, yaşandığı tek bildiğim Rahmetli Başbuğumuzun iki büyük emaneti; Üç Hilal’li MHP ve Bozkurtlu Ülkü Ocakları ÇİZGİSİDİR..
Yeri gelmişken her daim söylediğimiz gibi:
VEFA;
Yangın varken seçtiğindir. Söndükten sonra seçsen ne yazar, vazgeçsen ne yazar.
Her seher vaktinde duamız
odur ki;
Hak etmeyeni sevdirme bize Yarabbi..!
Hz.Pir Mesnevi’de der ki:
“Köpeği köpeklikten çıkartıp insana dost yapan ‘sadakat ve vefa’ dır. İnsanı insanlıktan çıkartıp köpekten daha aşağı yapanda sadakatsizlik ve vefasızlıktır.”
Vefa, bizim için yalnızca İstanbul’daki bir semtin veya bir faninin adı değildir.
Vefa adam olmaktır, ahlaklı olmaktır, mertliktir, iman ve vicdan alametidir.
Dava ve ülkü arkadaşlarımıza karşı bitmeyecek bir vefamız, eksilmeyecek bir muhabbetimiz vardır.
Dualı Şühedalı Şanlı Üç Hilal’de:
“Önce Ülkem Sonra Partim Ve Be prensibini çiğneyenler,etik ahlaki olmayan işlere karışanlar barınamaz..
Keşke diğer siyasiler de Devlet Bey'i örnek alsalar!...
Mebus Efendiler gelir-geçer.
Ancakkk…Kurumlar hele, hele kuruluş amacı "Türk Cihan hakimiyeti mefkuresi" olan ve Türk Devlet geleneğine bağlı kalan köklü teşkilatlar ilelebed KALICIDIR.
Turan Coğrafyasının yegane ümidi olan Üç Hilalli MHP bizim için sadece siyasi bir parti değildir. Onun çokkk ötesinde bir anlamı ve vazgeçilmezlik ruhu vardır.
Çünkü Şühedalı ve dualı bu KUTLU HAREKET Türk Milletinin sigortası ve erken uyarı sistemidir. Yarım asırdır hep HAKLI çıkan KUTLU harekettir.
MHP, siyasette kutup yıldızıdır.
MHP; milletimizin kader çizgisinde bir istikbal kervanı, istiklal bayrağıdır.
Sırtlandığımız kutsal yükü “Kızılelma”ya götürmemize, taşıdığımız bayrağı zirveye çıkarmamıza hiç kimse, hiçbir beşer mani olamayacaktır.
12 Eylül öncesinde, gençken yaşlanan ve civan ülküdaşlarımızı kara toprağa vermekten ve Karşıyaka Mezarlığını komşu kapısı yapmaktan yorulan ve yetmişe merdiven dayamış ülkücü milliyetçi dünya görüşlü bir kardeşiniz olarak diyorum ki;
-BAYRAĞI LEKELEMEYECEK VE
LEKELETMEYECEĞİZ ALLAH’IN İZNİYLE…
Nefislerini zirveye taşımaya eğilimli fitne erbabının, davamızın ismetini kirletmesine izin vermeyeceğiz.
Bestekârı Cevdet Çağla’nın olduğu Türk Sanat Müziğinde çok sevdiğim HÜZZAM Makamında güzel bir şarkı var;
“Şu göğsüm yırtılıp baksan, dikenler aynı güldendir,
Şikâyet bilmeyen kalbim kanar hep aynı eldendir.”
Ulu Çınar Üç Hilal;Türk Milletinin devşirme değil mayasıdır. GÖNÜLLER DE BU MAYA TUTMUŞTUR.
Mayası sağlam, manası engin, maksadı göz kamaştırıcı olan ihlaslı yükselişler ezeli bir sevda ebedi sevenle buluşur.
Üç Hilal...Türk Milletinin devşirme değil MAYASIDIR…Gönüller de bu maya tutmuştur.
Bu mayanın bozulması-ekşimesi-bitmesi mümkün değildir. Boşuna uğraşmayın.
Çünkü Üç Hilal anamın her sene bahçelikli ev duvarının dibine ektiği bir yıllık-kısa ömürlü SARMAŞIK değil ULU ÇINARDIR.
Türk Milleti, kendi selametini, kendi beka kaygısının teminatını MHP’de görüyor, MHP’yi en önemli siyasi güvencesi olarak görmeye devam ediyor.
Karamsar ve ümitsiz bir insan değilim lakin can sıkıcı istifa ettirilmeye
neden olan son gelişmeler bizleri üzmektedir…
Rahmetli Abdullah Yüce ne de güzel okurdu bu şarkıyı:
“Hiç mi gülmeyecek benimde yüzüm,
Yaş bitti, kan doldu, her iki gözüm,
Dilimde kurudu son bir çift sözüm,
Hem yetim hem aşık hem de öksüzüm”
Cumanın hayrı, bereketi, esenliği ülkemizin, milletimizin, bütün Türk-İslam Âleminin, tüm insanlığın üzerine olsun inşallah.
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER