Muhittin GÜMÜŞ / TANRI DAĞLARI'NDAN

Tarih: 07.06.2025 09:22

Dersler...

Facebook Twitter Linked-in

Hangi ders önemli? Böyle saçma bir soru sık sık sorulur öğretmenlere ya da akademisyenlere. Öğrencinin sevdiği  derslerin yanında sevemediği dersler de olabilir...  Kimilerinin de sevse de başarılı olamadığı, aksine sevmese de çok başarılı olduğu dersler  vardır...

Ülkemizde artık sınavsız hayat yok... Bütün dünyada da öyledir aslında...

"Ee... Zaten biz bu dünyaya imtihan için gelmedik mi?" derler ya hani.…

Öyleyse her gün imtihan her gün sınav... Allah'ın huzurunda hissettikçe imtihan devam eder...

Eskiden sınav kelimesi yokken maddi manevi açıdan birini sınama veya birileri tarafından sınanma durumlarını anlatmak amacıyla imtihan olma, imtihan edilme, imtihandan geçirme sözleriyle ifadesini bulurdu.

Son 40 yıllık dönemde liseye ya da üniversiteye giriş sınavları çocukların, gençlerin hayatını doğrudan ilgilendiren, etkileyen, belirleyen sınavlar hâline geldi. Oysa hayat boyu bildiklerimizi, bilmediklerimizi, öğrendiklerimizi ya da öğrendiklerimizi ölçen birşey olmalı sınav. Bu, okullarda sınavla, hayatta ise vicdan ve adalet duygusuyla ölçülür... 

Yüce Allah'ın kullarına okumayı (ilim tahsil etmeyi), iyiliği, yardımlaşmayı ve adaleti emretmesine rağmen en büyük eksikliğimiz bu kavramlarla ilgiliyse bir durup  bakmamız lâzım hâlimize…

Bildiğimiz kadarıyla bir öğretmen öğrencisine neleri öğrettiğini, neleri öğretemediğini görmek ve eksikleri tamamlamak için sınav yapar. Aslında hem öğrenciyi hem kendisini sınamış oluyor... Öğrencinin başarısı öğretmenin başarısıyla doğrudan ilgilidir.

Resim, Müzik, Beden Eğitimi vb. yetenek derslerine önem vermeyen bir toplumken artık Matematik dışındaki bütün derslerin önemsizliği üzerine davranış geliştirmeye çalışan bir güruh oluşuyor ülkemizde. 

"Türkçeyi okur, anlar, geçer yahu; mal değil ya bu çocuklar... Şu derslerin ise hiç bir önemi yok! Fen ve Teknoloji, Fizik, Kimya ve  Biyolojiye zaman ayırmaya gerek yok, hepsi Matematik dersine dayanıyor. Edebiyat, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Tarih,  Felsefe, Sosyoloji, Mantık da nedir yahu? İletişim, Psikoloji zaten kime neden gerekiyor ki? Coğrafya kaderdir diyerek bıktırmayın çocukları..." diyorlar... Herşeyi "Matematik" olarak görenlerin hesabı hep yanlış çıkmıştır. Herşey matematik olmadığı gibi edebiyat da değildir. İlimde, fende, sanatta, edebiyatta, medeniyette taassup olmaz... Kimi okumuş (!) insanların zihnini fen taassubu dumura uğratmış.... Oysa yukarıda sayılan bütün dersler, çocuklar için, gençler için ve daha önemlisi insan içindir. Hepsine bir bütün olarak bakmadıkça filin kulağını asla keşfedemeyen çalışkan karınca yetiştiririz. 

Fili göstermedikçe kulağın, kuyruğun, hortumun önemi yok.

Kısacası bir ders diğerinden üstün değildir... Gerek duyulmasaydı bu bilim, sanat ve eğitim alanlarını boş yere geliştirmezlerdi. Başkalarının da akıllı olabileceğini kabul edeceğinize yalnızca kendinizin akıllı olduğunu sanmanıza ilim kesin teşhis koyar ve geçerli olan da ilim olur. Bu hiç değişmez.…

Bazen uzaktan bakınca filin üstündeki karıncayı göremezsiniz ama fili görürsünüz. Filin sırtında gezen karınca lazım değildir kimseye... Bütünü görmekse maksat azıcık mesafe yeter. 

Tanrı Dağları'ndan 
07.06.2025


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —