Burak ÖZCAN / GENÇLİK

Tarih: 05.07.2025 11:17

Eldeki CHP…

Facebook Twitter Linked-in

Özgür Özel’in yeni bir siyasi vizyonla yola çıktığı söylendi.

Partisinin yıllardır değişmeyen alışkanlarını değiştireceği öne sürüldü.

Genel başkanlık koltuğuna “yüzyılın değişimi” gibi büyük bir iddiayla oturdu.

Peki, sonra ne mi oldu?

***
CHP’nin yeni lideri, kaostan beslenen eski anlayışın izinden yürüdü.

Atılan yeni sloganların hepsi, krizlerden medet uman eski hesaplara çıktı.

Türk ve Türkiye düşmanı yabancı başkentlerin takdirini toplamak adına kılıktan kılığa girdi.

Siyasi iktidara halkın sevgisiyle değil, sokak çağrılarından beslenerek gelmenin yollarını aradı.

***
Parti yönetimi ise Özgür Özel’e kıyasla daha evlere şenlikti.

İstisnasız her biri, hangi adımı atacak olursa olsun yeminli Türk düşmanlarının ellerine tutuşturduğu talimat listesine göre hareket etti.

Oysa adları “gölge kabine”ydi, yani her biri mevcut bakanların birer alternatifiydi.

Ancak şikayetçi oldukları konulara dair bile bir çözüm önerisi getirdiklerine şahit olunmadı.

Ağızlarından tehdit çıktı, hakaret çıktı, iftira çıktı ama Türk milletinin menfaatine bir çift söz ettiklerini duyan olmadı.

“Ne bu hal” diye sorana “hükümetin karşısındayız” cevabını verdiler.

Bu yalanın ardına sığınarak aslında Türkiye’nin karşısında olduklarını gerçeğini gizlediği sandılar.

***
Bugünlerde yolsuzluk soruşturmalarından başka gündeme gelemeyen CHP’li belediyelerde durum farklı değildi.

Sadece İstanbul, İzmir veya Ankara için değil, bütün CHP’li belediyelerde durum içler acısıydı.

Bir tane örnek hizmetin altına imzasını atan CHP’li belediye başkanına rastlanmadı.

CHP’li belediyeler resmen hizmetsizlikte yarıştı.

***
Hizmet yoktu, proje yoktu.

O halde elde ne vardı?

Baştan aşağıya yabancı devletlere karşı Türkiye aleyhtarlığı yapacak kadar alçalan, beka tehditlerini göremeyecek kadar körleşen, mandacı zihniyeti dışa vuracak kadar fütursuzlaşan bir CHP vardı.

Bu yapı şimdi bütün varlığını yolsuzlukların üzerine örtmeye adadı.

***
Meselenin özünde değişim vaadiyle yola çıkanlar eski defterlerin tozunu üflemekten öteye geçemedi.

Atatürk’ün CHP’si ne hale geldi?

Bu tablo karşısında CHP’ye gönül verenlerin içi hiç mi sızlamadı?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —