Herkes zihin dünyasının sınırları içerisinde hayal kurabilir. O yüzdendir ki bilinç eşiği düşük olan küçük insanlar büyük hayaller kuramazlar. Büyük hayaller büyük belleklerin işidir. Kısır düşüncelilerin hülyaları da düşünceleri gibi kısır olur.
Ya da bir başka şekilde şöyle diyebiliriz; büyük fikirleri küçük insanlar hayata geçiremezler. Büyük idealler ancak ve ancak yüce şahsiyetlerle ete kemiğe bürünür. Büyük fikirler yoksul zihniyetlerin elinde hadım olur.
Kader her zaman toplumlara ulu şahsiyetleri armağan etmez. Veya büyük fikirler her zaman ulu şahsiyetleri doğurmaz. Tarihi yazgı bu ikisini bir araya getirdiğinde ise silinmez izler zamanın sayfalarında yerini alır.
İstanbul'u fethedebilmek için Fatih olmak gerekir. Tarihi şahsiyetlere baktığımızda kimi ya İstanbul'u fethetmeyi hayal dahi edemedi kimi hayal edebilenler ise İstanbul'u alabilecek meziyete sahip olamadı. Fatih ve fetih arzusu birleştiğinde ise sonuç çağ açıp kapatmaya kadar vardı.
Muazzam düşlerin peşine ancak tarihte iz bırakmış milletler düşer. Kabile kalıntılarının, ufak tefek milletçiklerin, körpe toplulukların, yavru toplumların azametli tasavvurları olmaz. Olsa bile bu niyetler ham hayalden öteye geçemez.
Görkemli ülküler usta milletlerin zihin dünyasında şekillenerek tarih sahnesinde insanlığın huzuruna çıkar ve milletler arenasında tahakkuk eder. Milletler içerisinde şanlı tarihe sahip olanlar, büyük medeniyetler inşa edenler, insanlığa yön verenler, cenk meydanlarını düşmanlarına dar edenler, başarı müfredatı zengin olanlar her zaman bir adım öndedir.
Dünyada tarih ilmine hayat veren aziz milletimiz sayesinde müverrihlerin mürekkebi katiyyen kurumadı. Şehnameciler bugün ne yazacağım diye hiç düşünmedi. Vakanüvisler işsiz kalırım endişesi asla taşımadı. Tarihçilerin defteri hiçbir zaman bembeyaz kalmadı.
Tarih podyumunda başarılarıyla her daim kürsüde yer alan milletimiz, derin müktesebatı, kadim bilgeliği, keskin irfanı, eşsiz basireti, tükenmez gayreti, emsalsiz cesareti, parlak teşkilatçılığı, süreğen devlet geleneği ile yerini hep koruyacaktır. Üstün meziyetleri sayesinde tarihin de talihin de yüzüne hep güldüğü necip milletimiz, insanlığın ve tarihin rotasını belirleyen kaptan olmaya devam edecektir.
Hacı Bektaş Veli'nin de dediği gibi; "Türk milleti, cihana hakim olmak için yaratılmıştır." Dün hakim olduk muhakkak ki yarın da öyle olacaktır.
