Muhittin GÜMÜŞ / TANRI DAĞLARI'NDAN

Tarih: 14.05.2025 23:38

HAKİKAT VE YARASANIN GÖZÜ

Facebook Twitter Linked-in

Bir insanın "hakikat"e hakikaten karşı gelmesi ya da karşı olması neyi ifade eder?

Toplumda insanlar emin olduğu bir şeyin aynı zamanda  kesin doğruluğunu ifade ederken "İki kere iki dört eder... İşte onun kadar gerçek..." derler. Oysa iki artı iki de dört eder. Maksat dördü bulmak değil midir?
Dört hakikat ise arayan için çok yol vardır.

2+2=4, 6-2=4, 2x2=4, 8÷2=4
Dört işlemde de 4'ü bulmak için aslında milyonlarca yol ve işlem vardır.
Nesnel yaklaşımla "hakikat 4 sayısı" ise bunun aksi, tersi veya farklısı yalnızca inkâr edilmiş olur.

Muârızlarınızın 4'ü bulması; icat veya keşfi, sizi inkâra götürmemeli, aksine daha iyi ve daha başarılı biçimde 4'ten, hakikatin nimetlerinden faydalanmaya sevk etmelidir. 

Güneş balçıkla sıvanmaz. İstemeseniz de o güneş doğar ve yine zamanında batar ama o güneş hep vardır. Güneşin peşinden yürürseniz, battığını göremezsiniz eğer doğru yöndeyseniz. Siz güneşin peşinden yürürken güneş yine de batıyorsa demek ki  yavaş kaldınız; öyleyse koşmalısınız.

Güneş batsın ama kimseye hakikat batmasın. Hakikatin battığı insanlar ve kurumsal yapılar asla âbâd olamazlar. 
Hakikat güneş gibidir. Işıktan, nurdan, ziyâdan, aydınlıktan korkmayınız. 
Dide-i huffaşın (yarasanın gözünün) ziyâdan rahatsız olması onun tabiatındandır, dolayısıyla insan yarasa ruhlu olamaz.

'Erbâbı kemâli çekemez nâkıs olanlar, 
Rencîde olur dide-i huffâş ziyâdan (Ziya Paşa)

Cahil, ilim sahibini çekemez. Yarasanın gözleri aydınlıktan rahatsız olur.

Yalnızca iki kere iki dört etmez; 100-96 da 4'tür. 100÷25 de 4'tür.

Gözünüz insan gözüyse, ruhunuz insan ruhuysa hakikatin ışığı sizi daha iyi ve başarılı insan yapar. Yoksa mağara tavanlarında  ve karanlık dehlizlerde asılı kalırsınız... Siz asla medenileşemezsiniz. Hakikatsiz medeniyet oluşmaz.

Nesnel gerçeğin düşünceye yansımasına hakikat denir. Gerçek ile hakikat aynı şeyler değildir. Gerçek nesnel varoluşu, hakikat ise bu nesnel varoluşun zihnimizdeki öznel yansımasını dile getirir. Meselâ, elimizde tuttuğumuz bir kalem gerçek, onun zihnimizdeki yansıması hakikattir. Hakikat, gerçeğin kendisi değil, yansımasıdır ve düşünce ile nesnesi arasındaki uygunluğu dile getirir. Hakikat ile doğruluk ise birbirine bağımlı fakat aynı şeyler değildir. Doğruluk mantık kurallarına hakikat ise nesnel gerçekliği dile getirir. Hakikat, nesnel gerçekliğe uygunluğu gerektirdiği gibi nesnel gerçekliğin belli ilişkilerine de uygunluğu, eş değişle mantıksal uygunluğu dile getirir.

Hakikat kavramı, felsefe alanında çok önemlidir ve materyalizm ile idealizm arasındaki kavganın baş konusudur. 
Hakikat, gerçek ve doğru kavramları arasında felsefi açıdan ve dilbilim kuralları bakımından farklılıklar bulunmaktadır.

Hakikat daima geliştirilecek, yeni bilgilerle güçlendirilecek, ama daima doğru kalacak bir bilgi demektir.

Bilgisiz doğruya, gerçeğe, hakikate ulaşmak yok. 

Yarasa gözlüler hakikat ışığından çok rahatsızlık duyarlar. 

Gerçekler acı olsa da  hakikatler doğru yoldan ayırmaz.

Tanrı Dağları'ndan 
Muhittin Gümüş 
15.05.2025


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —