Burak ÖZCAN / GENÇLİK


Hukuka Direniş…

İstanbul’daki son sahneler, bu saatten sonra CHP’de neler yaşanacağı konusunda tahminleri de zorlaştırdı.


CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşananlar, aslında buzdağının yalnızca görünen kısmıydı.

Partililer birbirine düştü, polis biber gazıyla CHP’lileri dağıtmak zorunda kaldı, yöneticiler birbirini “ihanetle” suçladı.

Polis bariyerleri, birbirine düşen CHP’lileri ayırmak için kullanıldı.

CHP Genel Merkezi mahkeme kararını yok hükmünde görüp yargıya meydan okumasaydı, CHP’lilerin arasına bariyerler kurulur muydu?

***
Bir partinin kendi iç seçimindeki şaibenin yargı tarafından tescillenmesi, normalde özeleştiri için bir fırsat olurdu.

Ama CHP’de işler tam tersine işledi.

Hukuk duvarına çarpınca daha da hızlanan bir inatçılık ortaya çıktı.

CHP yönetimi, hukukla kavgalı olduğunu göstermeyi marifet bildi.

***
Oysa Özgür Özel, “hukukun üstünlüğü”sözlerini en sık tekrarlayan siyasetçilerden biriydi.

Ne var ki bu sözler, kendi işine gelmediğinde buharlaştı.

Kendi belediyesindeki yolsuzluk iddiası gündeme geldiğinde “yargı kumpası” diyerek konuyu geçiştiren zihniyet kendini tekrar etti.

İl kongresinde kurulan delege pazarı ortaya çıkınca, “mahkeme siyasallaştı” diye yargı suçlandı.

CHP için hukuk, işine yaradığında vardı, işine gelmediğinde yoktu.

***
Bu durum partinin neden yönetilemez hale geldiğini de açıkladı.

CHP’de karar alınamıyor çünkü her karar, parti içi hesaplaşmaların duvarına çarpıyor.

Sorun çözülemiyor çünkü sorunların üstü “kumpas” yaftasıyla örtülüyor.

Krizler bitmiyor çünkü kriz, CHP’nin varlık sebebi olarak görülüyor.

CHP’nin bütün enerjisi milletin sorunlarına değil, kendi şaibesini örtmeye harcanıyor.

***
İstanbul’daki son sahneler, bu saatten sonra CHP’de neler yaşanacağı konusunda tahminleri de zorlaştırdı.

Günlerdir “baba ocağımızı terk etmeyiz”sözleriyle kutsallaştırdıkları İstanbul İl Başkanlığı’na kilit vurarak sorunu savuşturmaya çalışacakları kimin aklına gelirdi?

Kaldı ki daha Ankara’da kurultayla ilgili görülen bir dava var…

Kapıya kilidi vurup başka adrese taşınmanın sorunları çözdüğünü düşünenler, Ankara’daki davadan istemedikleri bir sonuç çıkarsa ne yapacaklar?

Bir kilidi de Genel Merkez’in kapısına asıp oradan da mı taşınacaklar?

YAZARLAR