Ali KUZENCİK / MERAM BAĞLARI


'Kinim dinimdir!' sözü...

Tarihin hangi devrinde olursa olsun, köküne yabancılaşan, kimliğiyle ters düşen siyaset veya aydın zevatın taş üstüne taş koyması, ufkun ötesini görebilmesi, sadece ham bir hayaldir.


“KİNİM DİNİMDİR” SÖZÜ…

DEVLETİN BAŞINA TEBELLEŞ OLAN İŞTE BU KATİL HÜSEYİN AVNİ PAŞA’YA AİTTİR…PADİŞAH KATİLİ.

BU MELANET TİPLER BUGÜN DE VAR…

“TÜKÜRÜN…EHL-İ SALÎB’İN 
O HAYASIZ YÜZÜNE,

TÜKÜRÜN…ONLARIN ASLA GÜVENİLMEZ SÖZÜNE.!”

Hüseyin Avni Paşa Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilip şehit edilmesine sebep olan devlet adamlarındandır.

Genç yaşında İstanbul’a geldi. Bir müddet medresede okuduktan sonra Harbiye’ye girdi…Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu.

1855’te paşa olan Hüseyin Avni, Kırım Harbine katıldı. Sadrazam Fuad Paşanın himayesinde hızla yükseldi. Müşir rütbesiyle Birinci Ordu Kumandanı ve Serasker oldu.

Girit ve Teselya valiliklerinde bulundu. 1874’te Sadrazam oldu ise de 1875’te azledildi.

Getirildiği mevkilerde padişah ve devlet aleyhine entrikalar çeviren Hüseyin Avni, bu sebeple sık sık vazifesinden alınıyordu.

Aydın ve Konya valiliklerinde bulunduktan sonra, bir defa daha Seraskerliğe getirildi.

Çok geçmeden bu görevinden alınan Hüseyin Avni Paşa, Bursa Valisi oldu ve 1876’da son defa Seraskerliğe getirildi.

Hüseyin Avni Paşa, yakın arkadaşlarından Sadrazam Rüşdi Paşa, Şura-yı Devlet Reisi Midhat Paşa ve Şeyhülislam Hayrullah Efendi ile beraber Sultan Abdülaziz’i tahttan indirdi.

Böylece dünyanın en büyük devletinde bir diktatör rolü oynadı.

Sultanın varlığından dahi rahatsız olan Hüseyin Avni, Ablülaziz Hanı şehid ettirdi.

Bu günü sabırsızlıkla bekleyen Katil Hüseyin Avni Paşa, saraydan yükselen çığlık sesleri üzerine Kuzguncuk’taki yalısında hazır bekleyen kayıkla Feriye Sarayına gitti.

Şehid edilen Sultan Abdülaziz Hanın ölüm raporunu imzalamak istemeyen iki doktordan birini hemen Trablusgarb’a sürdü. Diğer Doktor Ömer Beyin de rütbelerini orada söktü.

Zira padişahın cenazesi, karakolda en az bir saat can çekişir halde bırakılmıştı.!

Yaralı kuşlar ve sokaktaki başıboş hayvanlar için bile hastaneler kuran Osmanlı Sultanlarına, Katil Hüseyin Avni ve arkadaşlarının aynı Yassıada’da rahmetli Menderes’e reva gördüğü hakaretler, tarihe yüzlerinin karası olarak geçmiştir.

Sultan Abdülaziz’in daha önceden de hal edilmesi için birçok çalışmalarda bulunan Avni Paşa, padişahın hal edileceğini birkaç sene önce Londra’da İngiliz nazırlarına söylemek cesaret ve hıyanetinde bulunmuştu.

İngilizlerin devamlı Sultan Aziz’in intihar tezini savunmaları bundandır.

Hüseyin Avni Paşa’nın devlet idaresini ele geçirmesinin sevinci pek kısa sürdü. Sultan Abdülaziz’in kayınbiraderi Kurmay Yüzbaşı Çerkes Hasan Bey tarafından vurularak öldürüldü.

Hüseyin Avni Paşa, tarihin kaydettiği en KİNDAR şahsiyetlerden biriydi.

Yine “KİNİM DİNİMDİR” söz patenti işte bu İngiliz hayranı soysuza ait Canlar.!!

Hüseyin Avni Paşa, geçimsizliğinden ve meziyetsizliklerinden dolayı pek  çok defa azlediliyor sonra çeşitli entrikalarla bir makam kapıyordu.

O, iki yüzlü, aşırı kiniyle garazından ve bilhassa önü alınmaz ihtirasından başka özelliği olmayan bir insan olarak tanınmıştır.

Tanzimat'tan sonra Osmanlı Devletinde başlayan ve Türk siyasi edebiyatında “kaht-ı rical” (adam kıtlığı) deyimi ile isimlendirilen devirde ortaya çıkan Avni Paşa, bu dönemin bütün karakteristik özelliklerini üzerinde toplamıştı.

Genel olarak bu devirde vatan sevgisinin, hanedan ve padişaha bağlılığın azalması, ahlaksızlık ve körü körüne iktidar hırsı, üst kademeleri işgal eden bazı devlet adamlarının özellikleri olarak sayılabilir.

Hüseyin Avni Paşa; kaba, görgüsüz, laubali ve zalim biri olarak tanınmıştır.

Bazı askeri hareketlerde başarısı görülmüş ve Fuad Paşa tarafından da himaye edilmesi, yükselmesini kolaylaştırmıştır.

Tanzimat ricalinden Âli Paşa bu adamdan nefret etmekle beraber, 
Fuad Paşayı kırmamak için yükselmesini engellememiştir.

Devlet içinde kendi düşüncesine göre bir şeyler yapmaya meraklı olan Avni Paşanın, Devlet-i Âli Sadareti tarafından azledilip nişanlarının alınması, padişaha bitmez bir kin bağlamasına sebep olmuştur.

Hüseyin Avni’nin azil sebeplerinden bir diğeri de, harem-i hümayunda 'hazinedar' denilen yüksek rütbeli bir cariyeye sarkıntılık yapmasıdır. 
Sapık soysuz herif.!

Şurası muhakkak ki, Hüseyin Avni Paşanın bu menfi hal ve hareketleri, Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesine ve devletin başına 93 Harbi başta olmak üzere seri felaketlerin gelmesine sebep olmuştur.

Hüseyin Avni Paşa, son yüzyıl Türk tarihinin en karanlık ve menfi şahsiyetlerinden biri olarak tarihe geçmiştir.

Canlar…
Şimdi diyeceksiniz ki, bize bu adamı niye anlatıyorsun Ali Hocam?Demem odur ki…Dün Hüseyin Avni Paşa gibi milletine yabancı kinci merhametsiz mendebur falkonetti tipler bugün de var.

Kendine yabancılaşma…Milli ölçüyü kaybetme demektir. Milli ölçüyü kaybeden kimse hem iç hem dış politik olayları, kendi milletinin menfaatlerine uygun ayrıntılı düşünmeyen  adam demektir.

Tarihin hangi devrinde olursa olsun, köküne yabancılaşan, kimliğiyle ters düşen siyaset veya aydın zevatın taş üstüne taş koyması, ufkun ötesini görebilmesi, sadece ham bir hayaldir.

Fakat milli tarih hainleri unutmaz.! 
MİLLİ VİCDAN zangoç (kilise çanı çalan) suratlı  hainleri tarihin çöplüğüne atar, onları cezalandırır.

Çünkü şehit kanları ile yoğrulmuş bu mübarek Anadolu toprakları hainleri sevmez ve ilk fırsatta hesabı keser.!

ATSIZ Hoca böyle İngiliz sevdalısı Hüseyin Avni ve Mithad Paşa gibiler için der ki:

“Millet ve Vatan haini olmak için, mutlaka askeri sırları çalarak düşmana satmak icap etmez. Kendi milletinin düşmanlarına hayranlık beslemek, kültür ve mazisini inkar etmekte hainliktir.”

Vatanı için yorulmadan koşan ve bundan hiçbir zaman pişman olmayan bir güzel insan M.Akif ERSOY her dem yeniden doğan ve daima çağdaşımız olmayı başaran bir kişidir. Kişiliğiyle düşünceleriyle yeni nesile rehber olarak önümüze ışık olmaya devam ediyor.

Milli Şairimiz M.Akif…
Katil Hüseyin Avni Paşa gibi tipliler için der ki:
“Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!

Tükürün Ehl-i Salîb'in o hayasız yüzüne!
Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne!

Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!”

HAYIRLI CUMALAR

Meram Bağları’ndan:
SEVGİ ve MUHABBETLE

YAZARLAR