-İstikamet nereye asker?
Güleryüzle... Kendinden emin ve vakur bir eda ile...
-İstikamet Kızılelma!
-Ailenize bir sözünüz var mı?
Yine mütebessim bir tarzda ... Sakin bir ses tonuyla...
-Beklemesinler...
Dünyadaki başka milletlerin ordusuna mensup bu derece asil, vakar sahibi kaç asker vardır?
Bu karakterde genç doğuran anaya, yetiştiren babaya, okutan öğretmene, eğiten komutana, imkân ve güç veren devlete kurban olmak farz-ı ayındır.
Zaman zaman şikayet ettiğimiz hatta öfkeyle karışık "kahrolası bu tipleri kim yetiştiriyor yahu!" dediklerimiz aklımıza geliyor. Aslında süt temiz, maya sağlam olduğu zaman istediğimiz yoğurt, süzme, peynir vs elde edilir, yeter ki süt bozuk olmasın!
"Et kokarsa tuz çare, tuz kokarsa ne çare?" der atalarımız.
Biz tuzunu korkutmayan millet olmadan önce sütü bozmamalıyız. Esas olan tuz değil, süttür.
Türk'ün Kızılelma ülküsü herşeye çâredir.
Emperyalizmi ve sömürü düzenini bertaraf eder...
İlahi adaletin tecellisi için alın, hakkın üstünlüğü için ter döker...
Mazlum milletlerin öcünü alır...
Boynuzsuz koçun hakkını boynuzludan alır ve sahibine teslim eder...
İlim tahsil etmek, akletmek ve çalışmaktan başka hiçbir biçimde terakki ve tekâmülün olmayacağının dersini verir.
Kızılelma ülküsü ihanete, yvşklığa, riyakarlığa, yağcılığa, goygoyculuğa fırsat vermez.
Azıcık arpası kesilince yan komşunun eşeği olmak için kapı kemirenlerle Kızılelma ülküsüne ulaşılamaz.
Kızılelma yolunun yolcuları aynı zamanda hancıdır; yani yol da onların han da onlarındır...
İki kapılı handa gidip gelen Kızılelma idealinin yiğit evlatları bu vatanın bekası için ebediyete kadar vazifesinin idrakindedir.
Tanrı Dağları'ndan selamlar..
Muhittin Gümüş
09.07.2025