Burak ÖZCAN / GENÇLİK


Müsavat’ın Hesabı…

O artık hesabını, CHP’den kapacağı milletvekili kontenjanına göre yapmaya başladı.


Meral Akşener’in bıraktığı yerden genel başkanlık koltuğunu devralan Müsavat Dervişoğlu’nu, partilileri istifalarla karşıladı.

Milletvekilleri, belediye başkanları peş peşe istifa ettiklerini açıkladı.

İstifa fırtınası sadece partinin üst kademesinde esmedi.

Birçok il ve ilçe yöneticisi, “Zaten bitmiş olan İYİ Parti’nin bugün fişi çekildi. Emek hırsızlarını Allah’a havale ediyorum” diyerek İP’ten ayrıldı.

***
İP’teki istifa fırtınası dinmek bir yana, adeta kasırgaya döndüğü günlerde Dervişoğlu ilginç bir açıklamaya imza attı.

“Ben yüzde 50+1’le bu ülkeyi yönetmeye talibim” dedi.

Sonradan bu sözlerin resmi adaylık ilanı anlamına gelmediği açıklansa da Dervişoğlu gerektiğinde cumhurbaşkanı adayı rolüne hazır olduğu imasını
sürdürdü.

Mesela…

“Yolsuzluk, rüşvet ve terör” soruşturmaları nedeniyle tutuklu yargılanan Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkarken, Mansur Yavaş’ın CHP’den aday gösterilmemesi halinde partisinden aday olup olamayacağı sorusunu
geçiştirdi.

Bu soruyu cevaplamak yerine “Bana da ‘siz aday olur musun’ sorusunu yöneltiyorlar” sözleriyle kendisini muhalefetin alternatif santrforu olarak sahaya sürdü.

***
Dervişoğlu’na sadece bazı yardımcıları kulak verdi.

İP’in genel başkan yardımcıları çıktıkları televizyon programlarında Dervişoğlu’nun “ne denli muhteşem bir santrfor” olduğunu anlatmaya başladı.

Ne Dervişoğlu ne de ekibi partideki eriyişin artık geri dönüşü olmayan noktaya geldiğini görebildi.

Gerçeklere gözlerinin ne denli kapalı olduğunu ise Terörsüz Türkiye’ye karşı sergilenen fütursuz duruş kanıtladı.

***
Dervişoğlu’nun Terörsüz Türkiye hedefi açıklandığından beri söylemediği yalan, atmadığı iftira kalmadı.

Terörsüz Türkiye’yi “ihanet süreci” olarak tanımladı.

Terörsüz Türkiye’nin “birlik ve bütünlüğümüze kast edeceğini” savundu.

Terörsüz Türkiye ile “Türk milletinin aldatıldığını” öne sürdü.

Nitekim…
TBMM’de kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”na üye vermedi.

Kurulan komisyonu “komisyonculukla” suçladı.

***
Son olarak yanına Zafer Partisi, Milli Yol Partisi, ATA Parti, Kutlu Parti ve Bağımsız Türkiye Partisi’ni alarak Bursa’da Terörsüz Türkiye karşıtlığının birinci vazifesi olduğunu duyurdu.

Bursa mitingi, bir avuç partilinin toplanması neticesinde gerçekleştirildi.

Ortaya çıkan tablo tam bir fiyaskoydu.

Miting öncesi dillendirilen altı partinin kuracağı ittifak söylentileri, miting sonrası rafa kaldırıldı.

***
Dervişoğlu, Bursa fiyaskosunun hemen ardından soluğu CHP’nin kanalı Sözcü TV'de aldı.

CHP’ye “Sistemden kurtulmak için ortak bir Cumhurbaşkanı adayında birleşmek durumundayız. Ama sistemi doğru yürütmek için güçlü bir parlamentoya ihtiyacımız var” çağrısında bulundu.

Terörsüz Türkiye üzerinden yürüttüğü Cumhur İttifakı karşıtlığına, uzun bir süredir rafta beklettiği sistem tartışmasını ekleyerek CHP’ye dümeni kırdı.

Sözün özü, Bursa’da toplanan kalabalık Dervişoğlu’nun gözlerini açtı.

Cumhurbaşkanı adayı olma hayali kurarken nihayet gerçeklerle yüzleşti.

Dervişoğlu Bursa’da iddia edildiği gibi muazzam bir kalabalığa hitap etmiş olsaydı, CHP’ye selektör atan açıklamalarda bulunur muydu?

Elbette hayır.

O artık hesabını, CHP’den kapacağı milletvekili kontenjanına göre yapmaya başladı.

YAZARLAR