Sizi üzen, bir başkasını memnun edebilir; sizi iyileştiren ve size iyi gelen başkasına travma yaşatmış olabilir. Samimi bulmadığınız birisi, başkasına çok içtenlikli gelebilir. Kimi insanı çözdükçe içindeki incelik aşikâr olur, kimini de çözdükçe karaktersizliği âyan olur.
Sermayen sabrın olsun…
Sizi eksilteni, kalbinizi yaralayanı baş tacı ediyorsunuz. Size anlam yükleyeni, kalbinizi onaranı, ruhunuza iyi gelmeye çalışanı da değersizleştiriyorsunuz. İnsan kıymeti israf eden, kıymetli olanı zor kavrayan bir varlık.
Bedava malın, haram malın bereketi olmaz…
Sevdiğin birinden soğuyunca o artık bir yabancıdan bile uzak gelir kalbine. Ne tanıdık gözlerle bakabilirsin ona ne de bir yabancı gibi. Ona dair merakların biter ve ona dair bütün bildiklerin anlamsızlaşır. Kalp soğuyunca aradaki bağ biçimsiz, zavallı ve şekilsiz bir şey olur.
Yalancıya güven olmaz…
Bir kere daha şahit oldum ki kime fedakârlık etmiş, kime koşar adım gitmişsen onun ilk hançerlediği, gözünün yaşına bakmadığı da sen oluyorsun. Kalp yaşayınca öğreniyor kendini kimse için heder etmemesi gerektiğini.
Ahlaksıza acıma olmaz…
Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu “aşırı menfaat duygusu” insanlarda omurga bırakmadı. Her şeyden önemlisi... Sarılmak için özlemek lazım. Biz sizi özlemedik ki sarılalım.
Kuru ekmek yiyenin karnı doyarda, haram yiyenin ne karnı ne de gözü doyar…
Güvenmek sevmekten çok daha önemlidir. İnsan güvendiğini sever. Güvenin bittiği yerde, sevgi de kuş olup gider.
Kafasında tilki gezdirenlerin dilinde yalan eksik olmaz…
Merhum Üstad şair Necip Fazıl Kısakürek meşhur SAKARYA Şiirinin bir beytinde der ki; “Her şey akar; su, tarih, insan ve fikir, Oluklar çift… Birinden nur akar, birinden kir. Demek ki bir “nur yolu” birde “kir yolu” var insanın önünde.
Evet herkesin bir hesabı var. Ama ALLAH’ın da bir hesabı var…
Allah’ım! Doğru yoldan bizi ayırma ve karşımıza hep güzel insanları çıkar. Rabbim! Namertlerin oyunu bitmez! Bu namertlere, insanların malını parasını alanlara, haram yiyenlere, haramdan beslenenlere ve haramdan geçinenlere fırsat verme…
Zakir Tercan