Yüksek erdem, ahlâk, edep, haya, görgü ve medeniyet sahibi insanlar duygularını muhataplarına hangi usulle, hangi kelimelerle, hangi hitap biçimiyle ve ses tonuyla söyleyeceğini uzun uzun düşünürler. Sözlüklerde daima mutena bir yer edinmiş, hitabet dilinin yüksek sedası, söz sanatlarının vazgeçilmez unsuru olmuş, gönül denizinde yakamozlarla yarışan, tertemiz ruhların meleklerle gülümseyerek raks ettiği gökteki yıldızlara, aya, güneşe ilham veren kelimelerden bir demet sunmak üzere sevgiliye ya da güzel bir insana seslenen güzel insan hakikaten güzeldir. Güzel ahlâk üzere yaratılandan ilhamla güzel insan olunur.
Kırmadan, dağıtmadan, söyledikten sonra özrü kabahatinden büyük dedirtmeden söylemektir asıl maharet. Patavatsızca dilden dökülen her söz gül yaprağını ezer gibi mahveder bütün güzelliği...
Güzel kalpli güzel insanlara selam olsun...
Hitabet sanatı, toplum veya topluluk önünde etkili ve güzel bir şekilde konuşma sanatıdır. Hitabet, yalnızca bir konuşma biçimi değil, aynı zamanda edebiyat bilgisi, ritim ve müzikalite gibi unsurları da kapsayan yüksek bir sanattır. Hitabetin temel amacı ise , dinleyiciyi etkilemek ve ikna etmektir; bu nedenle, hitabet sanatı; insan ilişkilerinde büyük bir öneme sahiptir. Etkili bir hitabet, fikirlerinizi doğru bir şekilde iletebilmeye yardımcı olan en temel unsurdur.
Romantik bir hitabette sevgiliye "Senin gözlerinde eriyip gitmek, senin sevgi ormanında yok olmak istiyorum. Gönül deryasında uzun bir yolculuğa çıkmak arzusuyla karşındayım... Her bakışın içimde sonsuz bir hikâye, bitmez tükenmez şiir, coşkulu bir destan yazıyor."Bakınca gözlerine, yıldızlar bile kıskanır. İçimdeki deniz dalgalanırken senin yanında zaman duruyor ve hayat en güzel nağmelerini kulağıma fısıldıyor. Seninle bir ortamda nefes almanın mucize olduğu düşüncesiyle onu bile dikkatle alıp veriyorum. Kalbinin atışlarından bir notalar dizisiyle harika bir beste çıkar ümidindeyim." gibi sözler söylemek mümkündür.
Maksadımız romantizm değilse ses tonu ve kelime kadrosu değişir. Üslup başka bir tarzda yansır. Sade, müzeyyen veya âli üsluptan birini seçeriz.
"Üslûb-u beyan ayniyle insan" derler.
Tanrı Dağları'ndan
Muhittin Gümüş
31.05.2025