İnsanların büyük sorunları göz ardı ettiği, bu sorunları konuşmaktan ve tartışmaktan kaçındığı, çözüm üretmek için adım atmadığı durumlar için çok güzel bir benzetme vardır, o da; Odadaki Fil'dir. Bu metaforik anlatım, meseleyi anlamamızda bize büyük bir kolaylık sağlamaktadır.
Herhangi bir konuda sorun çok aşikar bir şekilde ortada dururken kimsenin bu sorunu dile getirmemesi bir hayli tuhaf değil mi? Evet, oldukça tuhaf. Bunun altında birçok neden yatabilmektedir. Kimisi cesaret edemediği için dile getirmez kimisi ise rahatı bozulmasın diye. Kimisi duyarsızlığın kör kuyusuna düştüğü için görmezden gelir kimisi de inkarın ipine sarıldığı için.
Mevcut uluslararası sisteme göz attığımızda küresel adaletsizlik, dünyanın orta yerinde devasa bir fil gibi tüm ülkelerin karşısında durmaktadır. Ama ne yazık ki çoğu ülke küresel adaletsizliği bir âmâ gibi görmezden gelmekte, bu konuya değinmemek için lal kesilmektedir.
Güçlünün haklı sayıldığı, haklının güçsüz olduğu bu sistemde farklı coğrafyalar farklı mağdurlar üretir. Bu bozuk nizamda mazlumların sesi duyulmaz, zalimlere ses çıkarılmaz. Gaddarlık yarışına giren emperyal devletler çilekeş toplumların hem malına hem de canına kast eder.
Her köleye bir efendinin atandığı, sömürünün meşrulaştırılıp kolonilerin bölüşüldüğü, hedef tahtasına oturtularak nişan alınan ülkelerin Demokles'in Kılıcı ile yaşamak zorunda bırakıldığı, şerefiyle yaşamak isteyen ulusların milli onurlarının çeşitli zorbalıklarla kırıldığı bu çarpık yapılanmada eğilmeden dik durabilmek, yıkılmadan ayakta kalabilmek elbette ki çok zor.
Kudüs söz konusu olduğunda ABD tarafından, Kırım söz konusu olduğunda Rusya tarafından, Urumçi söz konusu olduğunda Çin tarafından BM'de kararların veto edildiği bir sitemde küresel adalet nasıl sağlanır? Veya barışa, adalete, iyi ilişkilere, yardımlaşmaya, işbirliğine hizmet etmesi gereken uluslararası kuruluşlar gariban devletler haksızlığa uğradığında, biçare milletler zulüm altında ezildiğinde seslerini kısarsa ya da kafalarını başka yere çevirirlerse küresel mezalim nasıl biter?
Çeşitli ülkeler tarafından odadaki filin artık yavaş yavaş dillendirildiği ve itirazların yükselmeye başladığı düşünüldüğünde, küresel adalet tarihin aheste akışında muhakkak ki bir gün tecelli edecektir. Temenni değil de bir öngörü olarak söylüyorum ki; küresel adaletsizlik, 2. Harpten sonra küresel sistemi kendi lehlerine olacak şekilde inşa edenleri, kendisini yaratanları elbet bir gün dönüp vuracak ve adaletsizliğin adaleti böylelikle sağlanmış olacaktır.