Bizim Anadolu’nun sevdası dağ kokar, toprak kokar, ter, gözyaşı, ekmek ve sabır kokar. Her gönül bir başka sever ama bizim buralarda sevmek yürek ister. Öyle "seni seviyorum" demekle olmaz, adam gibi seveceksin. Sevdiğinin ardına bir ömür gölgeni düşüreceksin.
Akşam olurken, derenin ardında güneş nazlı nazlı çekilirken, o ince morluklar düşer ufka… İşte tam da o vakitler, "Bana gelseydin açlıktan değil, hasretten ölürdün" der bir Anadolu yüreği. Kiminin sevdası döngeldir, kiminin sevdası yaralı… Ama bir tas ayran, bir soğan ekmek, bir de yüzünde gülümseme varsa, sevda en yoksul sofrada bile zengin olur.
Zaman zaman olmuş, kış uzun sürmüş, bahar gecikmiş ama Anadolu kadını gülümsemekten, Anadolu erkeği umut etmekten vazgeçmemiş. Sevda dediğin bazen bir çocuğun okuldan gelmesini beklemek, bazen gurbetten dönecek postacının yolu gözlemek... Bizde sevda mevsimlik değil, ömürlüktür. Bir bakışı bir ömre sığdırır bu toprakların insanı.
Bakarsın köyün çeşme başında genç bir delikanlı gölgesini uzatır kızın yoluna... "Soğan ekmek yeriz ama yeter ki gönlümüz bir olsun" der. O cümleye öyle bir sadakat düşer ki yıllar geçse de eksilmez.
Gurbet dedikleri şey aslında Anadolu’nun uzağında kalmaktır. Hasret, sevdalı bir yürekle bakılamayan sabahların adıdır. Ama biz biliriz, bizim sevdamız uzaklıkla değil yürekle ölçülür. Kimi zaman bir kilim deseninde, kimi zaman bacadan tüten dumanın kıvrımında yaşarız sevgiyi.
Bizim sevdalarımız ezanla başlar, ninniyle büyür, dua ile yaşar. Belki çok şeyimiz yok, ama sevdalarımız helâldir, temizdir, hesapsızdır.
Anadolu’da her olayın bir sevdası vardır. Yağmur yağsa sevdası, yağmasa duası yapılır. Bir çiçek açsa bile onu bekleyen vardır. Yani Anadolu’da yaşamak demek; bir elmanın ikiye bölünmesi, bir dilimin gönülden verilmesidir.
Varsın büyük şehirler sevdayı romanlarda arasın… Bizim sevdamız soğanın tuzla yenildiği, döngelin avuçta paylaşıldığı o eski bahçelerde saklı.
Selam olsun sevdayı alnının teriyle yoğuranlara,
Selam olsun ekmeğine hasret katanlara,
Ve selam olsun Anadolu gibi sevmeyi bilenlere...
Şakır DENİZ
Akdağmadeni