LSayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli diyor ki;
“Bir davası olan entrikacı ve eyyamcı olamaz”.
Sorumluluk sahibi her vatandaş, her yönetici veya siyasetçi bilgisi, tecrübesi ve siyasi hedefler doğrultusunda ülkesi, milleti adına doğru zaman da önemli sorunları çözmek için sorumluluk üstlenebilir.
Sorumluluk aldığınız sorun veya iş, proje azim, kararlılık, sabır ve metanet gerektirebilir.
Belki de bedel ödemek zorunda kalabilirsiniz.
Normal şartlarda Türk Milleti olarak sorumluluk alarak Türk Milletine hizmet edenlerin sayılarının çokça olmasını arzu ederiz.
Çünkü sorumluluk alan peşinen eleştirilmeyi, itibarsızlaştırılmayı hatta başarısızlık durumunda kendine olan güven duygusunu da kaybedeceğini bilir.
Bu nedenle çoğu bürokrat, yönetici, siyasetçi top çevirir ama ciddi konularda sorumluluk üstlenmekten kaçınır.
Sorumluluk almak aynı zamanda ahlaki bir mesele olup insanın duruşunu gösterir. Ülke, millet sorunları karşısındaki hassasiyetin, hasbiliğin de en önemli göstergesidir.
Günümüzde özellikle bu konuda pek çok örnek sayabiliriz. Bunlar içerisin de en günceli üzerine biraz düşünelim.
Terörsüz Türkiye.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli önderliğinde bir devlet projesi. Türk Yüzyılında Türkiye’nin bir terör meselesi gibi bir melanet ile uğraşmaması gerekir.
47 yıldır devletimiz bu PKK sorunu ile topyekûn bir mücadele içerisindedir ve bölücü terör örgütünü yurt içinde sıfırlamış, K. Irak ve Suriye’de belini kırmıştır. Şimdilerde ise bu kanlı örgütün tamamen yok edilmesi, silahı bırakması ve kendisini lav etmesi hedefleniyor.
Çocuklarımıza, gelecek nesillere kavga, kargaşa ve terörün olmadığı bir Türkiye teslim etmek için Lider Bahçeli, deyim yerinde ise başını ve gövdesini taşın altına koyarak bir sorumluluk üstlenmiştir.
Herkesin bir adım ötesini anlamlandıramadığı bir nokta da dağın arkasında olabileceklerle ilgili Türk Siyasi tarihine iz bırakmış bir lider, bu sorunun çözümünde kullanacağı dilin, görüşmelerin, verilerin resimlerin kendi tabanında ilk anda olumlu bir intiba bırakmayacağını, bilmemesi mümkün müdür?
Elbette böyle bir sorumluluk üstlendiğinde ve yola çıkıldığında neler olabileceğini liderimiz öngörmüştür.
Mesele; Türkiye, Türkiye’nin geleceği ise sorumlulukta üstlenilir, her türlü riskte alınır.
Burada tuhaf olan şey şu; Terörsüz Türkiye bir devlet projesidir, Cumhur İttifakı tarafından tam destekleniyor kısmen de diğer partilerde olumlu görüşler bildiriyorlar.
Kamuoyu araştırmalarında halk nezdinde %70’lere varan bir kabul oranı tespit ediliyor. Yani Türk Milletinin büyük bir bölümü doğru iş yapıldığını düşünüyor.
Ama her ne hikmetse medyada, sosyal medyada ve kamuoyu araştırma şirketlerinde Cumhur İttifakı bileşeni AKP’nin oyu ya sabit ya da yükselirken, Ana muhalefet Partisi CHP Türk Milleti lehine bir proje üretmezken, kendi belediyelerindeki yolsuzluklar, hırsızlıklar ayyuka çıkmış iken oyu artarken, “Önce Ülkem ve Milletim” diyen MHP’nin oyları düşüyor, gösteriyorlar.
Bu ne yaman çelişki?
Bu nasıl bir bitmez, tükenmez MHP düşmanlığı?
Böylesi bir algı yönetiminde kim, nasıl ve niçin sorumluluk üstlenmeye aday olabilir?
Ülkenin hiçbir meselesi ile ilgilenmeyenler, susanlar, eyyamcılık yapanlar halk nezdinde prim toplayacaklar, ömrünü Türk Milletine, Türk Milliyetçiliği davasına adamış ve bu idealler için her türlü riskleri göğüsleyen Sayın Devlet Bahçeli kaybedecek.
Biraz vicdan, birazcık ta adalet lütfen..
Tarih korkakları, devletin malı, mülkü üzerinden yolsuzluk yapanları, koltuklarını korumak için devleti tehdit dâhil her yolu mubah görenleri değil, vatanı, milleti ve devleti için her türlü menfaatten kaçan, sorumluluk üstlenen Sayın Devlet Bahçeli gibi devlet adamlarını yazacaktır.
Ülkücü-Milliyetçiler; Liderini iyi tanırlar, ona güvenleri tamdır, tek gayesinin huzur ortamında, barış içinde kardeşçe yaşayan bir Türkiye’yi gelecek nesillere bırakmak olduğunu çok net bilirler.