Erol GÜL

Tarih: 15.06.2025 20:27

"Terörsüz Türkiye” süreci...

Facebook Twitter Linked-in

Dünya, siyasal ve stratejik gelişimini yanı başımızda emperyal girişimlerle gerçekleştirirken, Türkiye’nin bu seri değişimler karşısında mevcudiyetini koruması, birliğini daha hissedilir şekliyle sağlaması ve bölgesel güç haline hızla dönüşmesi adına milli reflekslerin amiral odağı olan Türk milliyetçilerine ülkücü harekete daha çok sorumluluk düştüğü kanaatindeyim. 

Bu sorumluluğun gereği olan “Terörsüz Türkiye” girişimi duygusal anafordan ziyade daha realist değerlendirilmeli milletimizin ve devletimizin çıkarı başlığında ele alınmalıdır. 

Sosyal medya üzerinden servis edilen ve en hassas olduğumuz başlıklarla tesir alanı oluşturulmak istenen art niyetli duygusal algı mühendisliğine pirim vermeden “Terörsüz Türkiye” sürecine tam destek vermeliyiz. 

Milliyetçi Ülkücü hareketin siyasal ve fikri müktesebatının  kaynağı; tarihten günümüze bizi biz yapan değerler manzumesi üzerine inşa edildiğini unutmamalıyız. 

Bu gerçek karşısında içimize ekilmek istenen ayrıştırıcı ifadelere yol vermeden, milliyetçiliğimizi tartışmaya açanlara eyvallah etmeden, dünden daha çok birliğimiz ekseninde diyaloglarımızı sıklaştırmalı, “Terörsüz Türkiye ortak söylem birliğini” kuvvetli hale getirmeliyiz. 

Her ülküdaşımızla, her partilimizle hem hal olmalı bizi taklit eden siyasal yelpazenin rüzgar aktörlerine çanak tutanları ikaz etmeli, aslı yok yaylasında gezenlere, “imitasyon milliyetçilerine” samimiyetimizi göstermeliyiz. “Önce ülkem ve milletim sonra Partim ve Ben” diyen siyasal sorumluluk ve ilke kültürünü tesis etmiş Milliyetçi hareketin Lideri Devlet BAHÇELİ’nin ifadelerinin iz düşümü olan girişimlerin, “Ben değil, Biz “ mantığıyla değerlendirilmesini yapmakta kararlı olduğumuzu haykırmalıyız. 

Kişisel ikbal ve makam derdine düşenlerin, “ben” diyenlerin, dava bilincinden yoksun olanların, sosyal medyada birinci sınıf kaşarlık yapıp abilerine hoş görünme gayretinde olanların “Terörsüz ve Güçlü Türkiye” mücadelesine katkı sağlamalarını bekleme derdinde değiliz! 

Ama! bu girift süreçte, kişisel beklentilerini birazcık askıya almalarında, ya da başka baharlara saklamalarında fayda olacağı kanaatindeyim. 

Velhasıl..  “Zor, oyunu bozar” derken, küresel siyasal denklemde Türkiye’nin irtifa kaybetmemesi adına siyasal güç merkezi olan “Milliyetçi Ülkücü hareketin” her mensubunun kıymetli olduğunu ve tarihi sorumluluk kültürüyle hareket edeceği kanaatindeyim. 

Varolsun, milliyetçi ülkücü hareket.
Erol Gül


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —