Bir milletin kaderini tayin eden;
tankı, tüfeği değil;
terbiye edilmiş vicdânıdır.
Ve o vicdânı taşıyanlar,
büyük liderlerin ellerinde yoğrulur.
Son yirmi yılın Türk gençliği,
kimliksizlik girdabında savrulmasın diye önlerine bir ülkü pusulası koyan
Bilge bir Lider tanıdı:
Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli.
O, siyaseti gençliğin ruhuna hitap eden bir karakter mektebine dönüştürdü.
Çünkü o,
yalnızca bir siyasi lider değil,
aynı zamanda bir ahlâk mimârı,
irade eğitmeni ve geleceği
ülküyle kurmak isteyenlerin rehberidir.
Liderimizin en büyük miraslarından birisi hiç şüphesiz ki Ülkü Ocakları’nı
Türk gençliğinin hem zihnini hem yüreğini yoğuran bir irfân ocağına dönüştürmesidir.
Bugün Ülkü Ocakları,
gelecek inşâ edilen,
kimlik kazandıran,
Tüm hayalleri ideâlleştiren bir kurum haline geldi.
Sayın Genel Başkanımızın rehberliğinde
Ülkü Ocakları; eğitimden teknolojiye ; felsefeden siyasete, tarımdan sanayiye çok yönlü ve nitelikli faaliyetleriyle asra damgasını vurmaktadır.
Onun gençliğe çizdiği vizyon yalnızca
bir fikir değil; bir hayat tarzıdır.
Bu vizyon, yozlaşmanın kıyısındaki bir nesli kimlikli hale getirmiş olmasıdır.
Sayın Genel Başkanımızın gençlik vizyonu, dijital çağın tehditlerine karşı da dimdik durmuştur.
Fakat en önemlisi,
Lider gençliğe yalnızca ne olacağını değil;
Bilgi kadar ahlâka, özgüven kadar sadâkate, cesaret kadar tevâzua da ihtiyacı olduğunu hatırlatmıştır.
Bu yüzden bugün;
Bu gençliiğin gözü mâzideki ihtişâmda;
Yolu, istikbâldeki Kızılelma’dadır.
Sadece başarıyı değil, sadakati ve sancağı taşımayı da gâye edinmiştir.
Bugün bu topraklarda milyonlarca genç, kendini “Devlet Bahçeli’nin Evlâdı” sayıyorsa;
Bu, bir siyasi başarı değil,
bir imân ve istikâmet zaferidir.
Ve bu topraklarda
onun evlatları vâr oldukça;
Vatan sahipsiz,
millet yönsüz kalmayacaktır.
Ne Mutlu TÜRK’üm Diyene.