Şakir DENİZ


Türk’ün Kurban Bayramı: İsmail’in teslimiyeti, Türk’ün imanı

Türk milleti için kurban, sadece bir ibadet değil, bir duruşun ve iman çizgisinin nişanesidir.


Bayram, Türk’ün gönlünde sadece takvimde bir gün değil; millet olmanın, imanla yoğrulmuş bir hayat sürmenin ete kemiğe bürünmüş halidir. Hele ki Kurban Bayramı… Bu bayram, sadece koyun kesmek değildir; teslimiyetin, sadakatin ve imanın ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu milletin kurbanı, sadece bıçağın altına yatan hayvan değil; gönlün Allah’a açılan secdesidir.

Kurban Bayramı'nın özünü anlamak için önce dönüp Hazreti İbrahim ve Hazreti İsmail'in hikâyesine bakmak gerek. Kur'an'da geçen o büyük sınav... Düşün ki bir baba, yıllar sonra kavuştuğu evladını Allah yolunda kurban etmekle emrolunuyor. Ne bir isyan var İbrahim’de ne de bir tereddüt İsmail’de. Baba, "Oğlum, rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm. Ne dersin?" diyor. Oğul, “Babacığım, neyle emrolunduysan yap. Beni sabredenlerden bulacaksın.” diye karşılık veriyor. İşte teslimiyet bu. İşte iman böyle bir şey.

Türk milleti, bu kıssayı sadece bir dinî hikâye olarak okumaz. Onu yaşar, içselleştirir. Her Kurban Bayramı geldiğinde, boğazından geçen etin ardında İsmail’in sabrını, İbrahim’in sadakatini düşünür. 

Bizim bayramımız sadece sofraya gelen kavurma değildir. Bizim bayramımızda komşu gözetilir, fakir kollanır, küs barıştırılır. Kurban, sadece bir hayvanın kanı değil, nefsin egosuna saplanan bıçağın adıdır.

Kimi zaman bir Mehmet’tir kurban olan, vatan için. Kimi zaman bir baba, evladının rızkı için alın terini kurban eder. Kimi zaman da Türk milleti, hürriyet uğruna canından geçer. Kurban budur işte: Allah’a adanmışlıktır. Teslim olmaktır. İbrahim gibi yürümektir ateşe, İsmail gibi uzanmaktır bıçağa, ve bilmek ki Allah, hiçbir teslimiyeti karşılıksız bırakmaz.

Kur’an, bu kıssayla bize yalnızca bir geçmişi anlatmaz, aynı zamanda bir istikamet çizer. Kurban Bayramı, bu istikametin yıl dönümüdür. Bu nedenle Türk milleti için kurban, sadece bir ibadet değil, bir duruşun ve iman çizgisinin nişanesidir.

Gelin bu bayramda kurbanlıklar kadar gönüller de kesilsin nefretten, kini̇n baltasından. Gönlümüzü arındıralım, soframızı paylaşalım, el açanı geri çevirmeyelim. Çünkü biz, İsmail’ce teslim olan bir milletiz. Çünkü biz, İbrahim’ce inanan bir milletiz.

Türk ve İslam âleminin Kurban Bayramı kutlu, mübarek olsun.

Şakir DENİZ.
Akdağmadeni

YAZARLAR