Hiç düşündün mü niçindir yaşamak?
Bir görev yapmak içindir yaşamak.
Er kişiysen görevin neyse, başar.
Zevke, eğlenceye hayvan da koşa
“Kömen” isimli bir şiirinde böyle diyordu Atsız…
Yaşıyorsak ve nefes alıp veriyorsak bir kutlu gayesi olmalıydı hayatın…
Atsız da Türk Ülküsü için yaşadı. Türk Ülküsü için çileler çekti. Ömrü Türk Milletini fikri ahlaki yapısını bozmak isteyen sol materyalist görüşlerle mücadeleyle geçti.

Atsız’ın kılıcı kalemiydi. Öyle kuvvetli bir kalemi vardı ki atlıyı atından indirebilecek kadar tesirliydi.
Atsız fikir ve hareket adamı yönünün yanında müthiş bir sanatçıydı. Hiç şüphesiz onu Türk Edebiyatında öne çıkmasını sağlayan husus Bozkurtlar serisinde Eski Türk yaşantısını ustalıkla aktarabilmesiydi. Çin Kaynaklarında çok kısa bir şekilde değinilen 40 Göktürk asilzadesiyle Çin sarayını basma girişiminde bulunan A-shih-na Chieh-she-shuai’den romanda da bildiğimiz ismiyle Kürşad’ı çıkarmıştır. Bir iki paragraflık bir metinden yüzlerce sayfalık bir roman ve destan çıkarmıştır. Bu roman o kadar etkiliydi ki bugün bile hala sayısız Türk, erkek çocuğuna “Kürşad” kızlarına “Almıla” ismini vermektedir.
Geçen yazımızda Ömer Seyfeddin’e ve sanat anlayışına değinmiştik. Atsız da Ömer Seyfeddin gibi “Ülkü için sanat” anlayışına sahipti.
Cümlelerinin akıcı, vurucu ve anlaşılır olmasına önem verirdi. Bu sayede eserleri geniş kitlelerce sevilmiş ve çok sayıda insanın Türk Milliyetçisi olmasına vesile olmuştur. Bu yönüyle Ülkücü Harekete ve Türk Milliyetçilerine ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
Sevgi ve muhabbetlerimle…