Entelektüel sıkıntımız bir hayli fazla….
Vefatına kadar pek sevmediğimiz Mehmet Şevket Eygi konumuz olsun.
Milli Görüş hareketinin bana göre entelektüel vasıf ve birikimi skalalarının en üstünde olan mensubuydu.
Korkunç bir perspektife sahip olduğu kesindi. Sakin ve tatlı, inandırıcı üslubu en karşıt kişiyi bile dinlemeye mecbur bırakırdı.
Tabi, hemen milli görüşçü arkadaşlar Sabahattin Zaim'i de örnek gösterecekler ama rahmetli Zaim siyasal bir kalıba sokulacak birisi değildi.
Entelektüel ricalini ve yapısını geliştiremeyen her fikri ve siyasi yapının dünyevileşmesi kaçınılmaz, dünyevileşen yapıların ise kire bulaşması mukadder olur.
Milli Görüş dünyası Eygi doluluğunda kişilerin sayısını artırmayı düşünmediler. Bu gün olduğu gibi bir biçimde iktidar olmanın yolunu buldular ama fikir ve ilkeler bazında çoraklaştıkça çoraklaştılar. Fikri dünyayı hiç alakasız ve dünyalıkların cephe savaşına girdiği STK ve cemaatlerin oluşturduğu bir düzlem olarak algıladılar. Fikri beslenmenin sağlanamadığı her yapı kurumaya mahkumdur. Tükenmesi mutlaktır. Halbuki vahşi bir liberalizm yani her şeyi dünyevi olarak algılayan nobran felsefi anlayışı değil de, günün şartlarını ihmal etmeden cisimlenmelerini sağlayan zihin dünyalarına sadık kalabilselerdi bu gün kendileri de ülkemiz de daha farklı olurdu. İşte, hayıflanmamızı oluşturan tablonun sebebi Eygi sayılarını artıramamakla açıklanabilir.
Bizim tarafta ise son iki yüz yıldır biriktirilmiş, entelektüel vasfı gelişmiş,heybesi ziyadesiyle dolu, münevver diyebileceğimiz kimlik sayısı bir hayli fazla. Ama bizdeler mi belli değil. Onların bizim olduğunu ortaya koyabilecek hamleleri yapmalıyız. O zaman büyürüz, Türkiye de büyür.
18 Temmuz 2025
Halil Kaya