-İÇİMİZDEKİ İNGİLİZ HAYRANI SİYONİSTLER VE ALİ KEMAL’LER KİMLERDİR?!
-GÜNÜMÜZDE:
“TEK GÖZLÜ KUDUZ KÖPEK” MOŞE DAYAN’IN TAKTİĞİNİ UYGULAMAK!
İMANIMIZ GEREĞİNCE BİLİYORUZ Kİ;
“VELÂ GALİBE İLLÂLLAH”
ALİ KEMAL…Damat Ferit Paşa hükûmetlerinde Maarif ve Dahiliye Nazırlığı yaptı, bu esnada Milli Mücadele aleyhine sert tutumlar gösterdi.
İstiklal Harbinin zaferinden sonra İstanbul’da tutuklanarak İzmit’te Nurettin Paşa’ya bağlı askerî birliklerce linç edildi.
Ermeni yanlısı olarak görülen bazı yazılarından dolayı "Artin Kemal" şeklinde ifade edilir ve “hain” olarak adlandırılmıştır.
ATSIZ Hoca der ki;
“Millet ve Vatan haini olmak için, mutlaka askeri sırları çalarak düşmana satmak icap etmez. Kendi milletinin düşmanlarına hayranlık beslemek, kültür ve mazisini inkar etmekte hainliktir.
Vatanı için yorulmadan koşan ve bundan hiçbir zaman pişman olmayan bir güzel insan M.Akif ERSOY her dem yeniden doğan ve daima çağdaşımız olmayı başaran bir kişidir. Kişiliğiyle düşünceleriyle yeni nesile rehber olarak önümüze ışık olmaya devam ediyor.
Milli Şairimiz günümüz Ali Kemal’e benzeyen tipler için der ki:
“Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan
kahbelere!”
Özüme özdeş…Merhum Ömer Seyfettin PİÇ hikayesini bitirirken der ki;
“Şimdi ben milletini, bayrağını, dinini ve yapılan güzel icraatları eleştirenleri ve hainlere sahip çıkanları gördükçe acaba onlar da böyle PİÇ mi diye düşünüyorum”
Şahsi istikballerini, Milletimizin yüce istikbali önünde tutanlara YAZIKLAR OLSUN.!
Türk Devlet Geleneğinden uzak,
tarihin hangi devrinde olursa olsun, köküne yabancılaşan, devlet terbiyesi nedir bilmeyen, kimliğiyle ters düşen siyaset veya aydın zevatın taş üstüne taş koyması, ufkun ötesini görebilmesi, sadece ham bir hayaldir.
İçimizdeki Siyonist İsrailliler kimler?
Soru ilginç ama Türk milletinin aşina olduğu bir soru…Malum yıllar önce Mustafa Denizli "içimizdeki İrlandalılar" diyerek bu konuda ilk tartışmayı başlatan kişi olmuştu.
Ancak şimdiki söylem o günkü söylemden farklı. Türkçe meali:
-İçimizdeki hainler kimler?
Zira bu soru her Türk evladının kendine sorması ve cevabını da mutlaka bulması gereken bir soru.
Evet kim ya da kimler bu bizden gibi görünüp esasen İsrailli olanlar. İşte İçimizdeki Siyonist Ali Kemal’li İsrailliler Türk Devletinin menfaatlerine kasten ve bilerek zarar verenlerdir.
“-Ne işimiz var Misak-ı Milli sınırları dışında, ne işimiz var Libya'da, ne işimiz var Karabağ'da” diyerek Türkiye'yi içe kapatmak isteyenler, Türkiye'nin stratejik hamlelerini engellemeye çalışandır.
-Kendi ülkesini gidip batıya şikâyet edenler, oradan medet uman mandacı kafalardır.
-Yolsuzlukların üstüne gitmek yerine konuyu saptırmaya çalışanlar, bu uğurda kendini kurtarmak için gerekirse gözünü kırpmadan ülkeyi ateşe atmaya hazır olanlardır.
-Mavi Vatanı yayılmacı bir politika görerek Yunan ağzıyla konuşan diplomat kılıklı ucubelerdir.
-Milletin yaptığı uçağa, milletin ürettiği İHA'ya, SİHA'ya kulp takmaya çalışanlar, "bu uçak falan değil bildiğiniz kutu profil boru" diyerek savunma sanayini engellemeye çalışanlardır, yapılanı alay konusu yapmaya çalışanlardır.
-Dünyanın en mert, en yiğit, en asil, en merhametli askeri olarak bilinen TÜRK askerine kimyasal silah kullandı iftirasını atacak kadar soysuzlaşan alçaklardır.
-Bugünlerde dünyanın en huzurlu, en güvenli ülkesi haline gelen Anadolu'nun sokaklarını karıştırmaya, insanlarımızı birbirine düşürmeye çalışan fitnebazlardır.
-Terörsüz Türkiye mücadelesini fırsat bilip GENEL AF çığırtkanlıklarıyla ait olduğu "Fetullah Terör Örgütüne" alan açmaya çalışanlardır.
-Milletin ekmeğiyle oynayan, gıda fiyatlarını suni şişirerek tencere darbesi yapmaya çalışan gıda kartelleri, gıda baronlarıdır.
-Toplumsal yapı ve değerleri yıkmak için kılıktan kılığa giren, sokaklarda anadan üryan gezen kasaplık et yığınlarıdır.
-Dizilerle, filmlerle, sosyal medya üzerinden aile bağlarını koparmaya, aile değerlerinin içini boşaltmaya çalışan insan kılığındaki mahlukatlardır.
-Sapıklığı sapıklığı ve sapkınlığı topluma dayatmaya, bu tür şeyleri normalmiş gibi yaymaya çalışanlardır.
O kadar çoklar ki…Hangi birini anlatayım...Bu listeyi uzattıkça uzatırım. Konya’dan Ankara’ya
yol olur.
Başka ülkelerin bizdeki kadar Siyonist İsraillisi var mıdır? Hiç zannetmiyorum...
İspanya Bisiklet turunu binlerce İspanyol İsrail’in vahşetini protesto etmek için ellerinde Filistin Bayrağı ile caddeleri kapattılar ve dünyaca ünlü bu yarışma yapılamadı! Televizyonlarda CANLI izledik!
İspanyolları alkışladık!
Ancak mübarek Anadolu toprağı maalesef hain bolluğu yaşıyor.. Ama başta geçmişten beri İsrail ve Haçlılar boş durmuyor!
Bizim gençlik yıllarımızda boş durmayanlardan biri…İsrail’in 1967’deki Savaş Bakanı Siyonist MOŞE DAYAN… Sadece Ortadoğu değil tüm dünyada izlenmeleri gereken taktiği şöyle ifade etmişti;
“-İsrail, öldüren, parçalayan ve yaklaşılması mümkün olmayan kuduz ve cinnet geçiren bir köpek gibi olmalı..
-Böylelikle bölgenin geri kalanı yanına yaklaşmaya korksun.."
Gazze’ye yönelik 7 Ekim’de başlattığı saldırılarla, insanlık tarihinde işlenen tüm suçları bir arada gerçekleştiren soykırımcı Netanyahu yönetimi;
Tam da Moşe Dayan’ın dediğini yapıyor! Kuduz köpek gibi her yere saldırıyor..
Siyonist soykırımcı İsrail Başbakanı Netanyahu, adeta tüm dünyaya savaş açtı..
Bu savaşta elindeki tüm siyasi ve ekonomik gücü, ABD ve Avrupa’daki Siyonist İsrail lobilerinden gelmekte…
Gazze’de yüzde 70’i kadın ve çocuklardan oluşan 65 bin insanı katletti! İnsani yardım görüntüsüyle ölüm tuzağı kurduğu 2 bin 500 Gazzeli’yi öldürdü! Gıda yardımı için koşan 18 bin insanı açtığı ateşle yaraladı..
Aç bırakmayı bile yöntem olarak kullanan soykırımcı İsrail, 141’i çocuk 400 kişiyi gıdadan yoksun bırakarak ölümüne sebep oldu..
Siyonist ideolojisinin 'Vaadedilmiş topraklar' hezeyanı ile sadece Gazze’de soykırım yapmıyor, Lübnan, Suriye, Irak, İran, Yemen’e saldırıyor..
Bu da yetmiyor 1.700 kilometre uzakta Katar’ın başkenti Doha’yı uçaklarla bombalıyor..
Hamas yönetimini hedef alma bahanesiyle herkesi, hatta isim vermeden Türkiye’yi de tehdit ediyor..
Doha’ya yaptığı saldırı, söz konusu İsrail olunca ABD’nin koruma garantisinin de Körfez ülkeleri için işe yaramadığını gösteriyor..
Tüm bu katliamları yapan saldırgan İsrail, algı operasyonlarından da geri durmuyor..
Türkiye’de ise hâlâ İsrail tehdidini hafife alanlar var?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün gelinen noktanın çerçevesini 1 Ekim 2023’te TBMM’nin açılış töreninde şöyle dile getirmişti; “
"-Vaadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır..
-Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir..
-Türkiye içindeki bazı İsrail dostlarının, bazı Siyonist severlerin, gönüllü veya paralı Siyonizm propagandası yapan aparatların anlamadığı işte budur..
-Birileri ısrarla görmek istemese de Netanyahu hükümeti, Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurmakta, Ütopya peşinde koşmakta, bu niyetlerini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir..
-7 Ekim’den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır..
-İsrail’in, Filistin ve Lübnan’daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz..
-Bakınız Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki Suriye sınırından Lübnan sınırı, karayoluyla 170 kilometredir;Türkiye, Lübnan’a arabayla sadece 2,5 saat uzaklıktadır..Antakya ile Gazze arası, Ankara ile Aydın arası kadardır. Yani işgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır..
-İsrail saldırganlığı, her fütursuz açıklamayla görüyoruz ki, Türkiye’yi de içine almaktadır..
-Vatanımız için, milletimiz için, bağımsızlığımız için, bu saldırganlığa, bu devlet terörüne, elimizdeki her imkânla karşı durmayı sürdüreceğiz..”
Bu sözler üzerine TBMM’de kapalı oturum gerçekleştirildi..
Yaşanan gelişmelere, açık tehdit ve gizli operasyonlara, PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD/YPG’ye desteğine gözünü kapatan CHP’li Özgür Özel toplantı sonrası İsrail’in Türkiye için tehdit olmadığını şu sözlerle dile getirdi;
"-Türkiye Erdoğan’ın söylediği sözden endişe etmesin. Altını dolduracak bir kelime yok..
-Bilmediğiniz bir şey yok. Bugünden yarına Türkiye’ye saldıracaklarına dair hiçbir şey yok.."
Neredeyse tam iki yıl geçti, Özgür Özel’in gözünü kapattığı İsrail tehdidi kendisini gösterdi..
Soykırımcı Netanyahu, Hamas bahanesiyle üstü kapalı biçimde Türkiye’yi de vurabileceğini söylüyor..
Türkiye ile doğrudan çatışmayı göze alamadığı için NATO üyesi olmasını bahane eden Netanyahu yönetim sözcüleri;
Ekranlara çıkıp medya üzerinden Türkiye ile savaşı vekil güçler üzerinden yürüteceğini açıkça telaffuz ediyor..
Vekil güçler denilince ilk akla gelen elbette PKK terör örgütü ve onun Suriye kolu PYD/YPG-SDG oluyor.
Türkiye, soykırımcı İsrail’in tüm bölge için sebep olduğu riskleri en açık ifade eden ve buna göre de kendi önlemlerini alan güçlü bir ülkedir..
Bu yönüyle İsrail’in korktuğu tek ülkedir..
7 Ekim’den beri yaptıklarını yan yana getirdiğimizde bugünkü İsrail tank saldırısı ile Gazze’ye girmesi İsrail’in 'Kuduz köpek' taktiğini uyguladığı tartışmasız ortada..
Elbette bu gidişle sonu da kuduz köpekten farklı olmayacaktır.!
İman derecesinde biliyoruz ki;
-VELA GALİBE İLLALLAH…
{Galip olan sadece Allahtır. Herkesin bir planı varsa Allah’ın da vardır.! Kul hesabının üstünde kutlu bir hesap vardır.}
Yabancı devletlerden özellikle İngiltere’ den yardım isteyen zavallı “liderimsiler” Aziz Türk Milletini ve Ulu Türk Devletini “kabile devleti” zannedenler yanılıyorlar!
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
16 Eylül 2925
*Taş Medreseli Tarih Öğretmeni:
Ali KUZENCİK